Özet:
Amaç: Bu çalışma obstrüktif ve non-obstrüktif alt üriner sistem hastalıklı kedilerde, idrar
karaciğer tipi yağ asidi bağlayıcı protein (uL-FABP) düzeylerinin değerlendirilmesini ve uL FABP'ın serum kreatin (Cr) ve kan üre nitrojen (BUN) konsantrasyonları ile arasındaki
korelasyonların araştırılmasını amaçlamaktadır.
Gereç ve Yöntem: Çalışmanın materyalini FLUTD’lu (Grup 1, n=24) ve sağlıklı (Grup 2,
n=8) olmak üzere 2 temel grupta toplam 32 kedi oluşturdu. FLUTD'lu kediler obstrüktif (Grup
1A, n=16) ve non-obstrüktif (Grup 1B, n=8) olarak 2 alt grupta, obstrüktif kediler ise uzun( <
(≥ 36 saat) süreli (Grup 1A1, n=8) ve kısa (<36 saat) süreli (Grup 1A2, n=8) obstrüktif olmak
üzere 2 alt-alt grupta incelendi. Çalışmaya dahil edilen kedilerin tanımlayıcı özellikleri
(cinsiyet, yaş, ırk) ve medikal anamnez verileri (dizüri, oligüri/anüri, pollaküri, hematüri,
kusma, inapatens) ve detaylı fiziki muayene bulguları (dehidratasyon, letarji, şok) kayıt edildi.
Kan örneklerinden toplam lökosit sayısı (TLS), serum Cr, BUN ve potasyum (K)
konsantrasyonları ölçüldü. İdrar, fiziksel, kimyasal ve mikroskobik olarak incelendi. Ayrıca
idrar süpernatantından uL-FABP ve Cr konsantrasyonları ölçüldü. İdrar L-FABP
konsantrasyonları idrar Cr konsantrasyonuna bölünerek uL-FABP/Cr indeks şeklinde sunuldu.
Bulgular: Grup 1A' daki kedilerde oligüri/anüri gibi lokalize semptomların yanı sıra
dehidratasyon, kusma, iştahsızlık, idrar kesesi doluluğu ve abdominal ağrısı gibi polisistemik
bulgular Grup 1B'ye göre istatistiksel olarak daha sık görüldü. İdrar analizinde en sık görülen
bulgular piyüri, hematüri ve proteinüri idi. Total lökosit sayısı ve serum K konsantrasyonları
açısından gruplar ve alt gruplar arasında anlamlı bir fark belirlenmedi. Uzun süreli obsrüktif
FLUTD'lu kedilerin (Grup 1A1) serum BUN konsantrasyonlarının kısa süreli obstrüktif
FLUTD'lu (Grup 1A2) ve sağlıklı (Grup 2) kedilere göre anlamlı düzeyde yüksek olduğu
ix
görüldü. En yüksek ortalama serum Cr konsantrasyonuna Grup 1A1'deki kedilerin sahip olduğu
ve bu değerin diğer tüm grupların ortalama serum Cr konsantrasyonlarından istatistiksel olarak
yüksek olduğu belirlendi. Obstrüktif FLUTD'lu kedilerin (Grup 1A) ortalama uL-FABP/Cr
değerleri non-obstrüktif FLUTD'lu (Grup 1B) ve sağlıklı (Grup 2) kedilerinkine göre
istatistiksel olarak yüksekti. Uzun ve kısa süreli obstrüktif kedilerin ortalama uL-FABP/Cr
değerleri arasındaki fark ise istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı. Ayrıca FLUTD'lu kedilerin
uL-FABP/Cr değerleri ile serum Cr (r=0,646; p<0,001) ve BUN (r=0,549; p<0,01)
konsantrasyonları arasında pozitif yönde orta derecede güçlü korelasyonlar hesaplandı.
Sonuç: Bu çalışmada alt üriner sistem hastalıklı kedilerde uL-FABP/Cr değerleri ilk kez ortaya
kondu. Bu kapsamda özellikle obstrüktif FLUTD'lu kedilerde şekillenen postrenal akut böbrek
hasarının belirlenmesinde uL-FABP/Cr değerinin yararlı bir belirteç olabileceği
düşünülmektedir. Ancak mevcut çalışma bulgularının etkilerini daha iyi anlamak için daha
fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.