ÖZET
65 YAŞ ÜSTÜ BİREYLERDE SAĞLIKLI YAŞAM BİÇİMİ
DAVRANIŞLARI VE KIRILGANLIK İLİŞKİSİ
Mert, A. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Yaşlı Sağlığı
ve Bakımı Programı, Doktora Tezi, Aydın, 2024.
Amaç: Dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaşlı nüfusun artışıyla, destek gereksinimi olan
bireylerin oranı artmaktadır. Nüfusun yaşlanması ile ilgili olarak en yaygın görülebilen
geriatrik sendromlardan biri de kırılganlıktır. Kırılganlık prevalansı ve kırılganlıkla ilişkili
faktörlerin belirlenmesi, şüphesiz hem klinik uygulamalar hem de ülke ekonomisi için
önemlidir. Sağlıklı yaşam biçimi, bireyin sağlığını etkileyen tüm davranışlarını kontrol
etmesi, günlük aktivitelerini düzenlemede kendi sağlık statüsüne uygun davranışları
seçmesidir. Sağlıklı yaşama alışkanlıkları olan bireylerin daha az kırılgan olması
muhtemeldir. Bu çalışmanın amacı, 65 yaş üstü bireylerde standart bir ölçek kullanarak
sağlıklı yaşam biçimi davranışları ile kırılganlık arasındaki ilişkinin saptanmasıdır.
Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı nitelikte ve kesitsel olarak planlanan araştırmamız, Eylül
2021-Nisan 2022 tarihleri arasında Afyonkarahisar’da üç aile sağlığı merkezine başvuran 65
yaş üzerindeki 375 hasta ile yapılmıştır. Veriler araştırmacılar tarafından oluşturulmuş olgu
rapor formu, Fried Kırılganlık İndeksi ve Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları Ölçeği-2
(SYBDÖ-2) ile toplandı. Verilerin analizinde; karşılaştırmalar için t-testi, Mann-Whitney U
ve ANOVA (post hoc Bonferroni) testleri kullanılırken; ölçekler, alt boyutlar ve diğer
değişkenlerin birbiriyle ilişkisi Pearson’s korelasyon analizi ile değerlendirildi. Fried İndeksi
ile SYBDÖ-2 toplam puanı arasında lineer regresyon analizi kullanılarak matematiksel
model kuruldu, p değeri <0,05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.
Bulgular: Katılımcıların %50,9’u kadın, %49,1’i erkekti. Kadınların yaş ortalaması
71,1±5,3 ve erkeklerinki 71,0±5,4 yıl idi. Çalışma evreninin tümü için kırılgan olma oranı
%28,0, kadınların kırılgan olma oranı %44,5 ve erkeklerin %10,9 olarak bulunmuş ve
xiv
cinsiyetler arasında saptanan farklılık istatistiksel olarak anlamlı idi (p<0,0001). İleri yaş,
kadın cinsiyet, obezite, bekar olma, eğitim seviyesinin düşük olması, yalnız yaşamak,
emeklilik ve ev hanımlığı gibi daha sedanter durumlar, gelir düzeyinin düşük olması, hastane
yatış öyküsü, acil başvurusu öyküsü, işitme kaybı-görme kaybı-üriner inkontinanspolifarmasi gibi diğer geriatrik sendromların varlığı ile kırılganlık arasında istatistiksel
olarak anlamlı ilişki olduğu bulunmuştur (p<0,05). Kırılgan grupta SYBDÖ-2 toplam puanı,
diğer tüm alt boyut puanları istatistiksel olarak anlamlı düzeyde düşük bulundu (p<0,001).
ROC analizi ile SYBDÖ-2 ve alt boyutların sensitivite ve spesifite değerleri ile kırılganlığı
tahmin edebilecek kesim değerleri (cut-off/treshold) tahmin edilmiştir. Ölçek puanı
azaldıkça kırılganlık tahmin edilebildiği ve puanın azalmasına bağlı olarak kırılganlığın
netleştiği ve ters ilişkinin olduğu görülmüştür. Ölçek puanı kesim değeri 132,5 olarak
saptanmış ve bu kesim değerinin altındaki sonuçların, kırılganlığı tahmin etmede başarılı
olabileceği öngörülmüştür. Lojistik regresyon analizi ile iki farklı model geliştirilmiş ve 2.
Modelde SYBDÖ-2 toplam puanı ve fiziksel aktivite (FA) alt boyut puanı birlikte ele
alınarak kırılganlığı belirlemede anlamlı ve SYBDÖ-2; 1,082 kat (odds ratio) %95 GA
[1,053-1,112] ve FA; 1,193 kat (odds ratio) %95 GA [1,072-1,330] olasılıklar oranı ile etkili
olduğu bulunmuştur. Model 2’nin kırılganlığı genel doğru saptama oranı %79,1 olarak
belirlenmiştir.
Sonuç: 65 yaş üstü bireylerde sağlıklı yaşam biçimi davranışları ve kırılganlık arasındaki
ilişkiyi incelediğimiz bu çalışma sonunda kırılganlık ve sağlıklı yaşam biçimi davranışları
arasında anlamlı bir ilişki saptadık. SYBDÖ-2’den alınan puan azaldıkça kırılganlık
artmaktaydı.
Anahtar Kelimeler: Geriatrik sendrom, Kırılgan yaşlı, Kırılganlık, Sağlıklı yaşam biçimi,
Sağlıklı Yaşlanma.
ÖZET
65 YAŞ ÜSTÜ BİREYLERDE SAĞLIKLI YAŞAM BİÇİMİ
DAVRANIŞLARI VE KIRILGANLIK İLİŞKİSİ
Mert, A. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Yaşlı Sağlığı
ve Bakımı Programı, Doktora Tezi, Aydın, 2024.
Amaç: Dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaşlı nüfusun artışıyla, destek gereksinimi olan
bireylerin oranı artmaktadır. Nüfusun yaşlanması ile ilgili olarak en yaygın görülebilen
geriatrik sendromlardan biri de kırılganlıktır. Kırılganlık prevalansı ve kırılganlıkla ilişkili
faktörlerin belirlenmesi, şüphesiz hem klinik uygulamalar hem de ülke ekonomisi için
önemlidir. Sağlıklı yaşam biçimi, bireyin sağlığını etkileyen tüm davranışlarını kontrol
etmesi, günlük aktivitelerini düzenlemede kendi sağlık statüsüne uygun davranışları
seçmesidir. Sağlıklı yaşama alışkanlıkları olan bireylerin daha az kırılgan olması
muhtemeldir. Bu çalışmanın amacı, 65 yaş üstü bireylerde standart bir ölçek kullanarak
sağlıklı yaşam biçimi davranışları ile kırılganlık arasındaki ilişkinin saptanmasıdır.
Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı nitelikte ve kesitsel olarak planlanan araştırmamız, Eylül
2021-Nisan 2022 tarihleri arasında Afyonkarahisar’da üç aile sağlığı merkezine başvuran 65
yaş üzerindeki 375 hasta ile yapılmıştır. Veriler araştırmacılar tarafından oluşturulmuş olgu
rapor formu, Fried Kırılganlık İndeksi ve Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları Ölçeği-2
(SYBDÖ-2) ile toplandı. Verilerin analizinde; karşılaştırmalar için t-testi, Mann-Whitney U
ve ANOVA (post hoc Bonferroni) testleri kullanılırken; ölçekler, alt boyutlar ve diğer
değişkenlerin birbiriyle ilişkisi Pearson’s korelasyon analizi ile değerlendirildi. Fried İndeksi
ile SYBDÖ-2 toplam puanı arasında lineer regresyon analizi kullanılarak matematiksel
model kuruldu, p değeri <0,05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.
Bulgular: Katılımcıların %50,9’u kadın, %49,1’i erkekti. Kadınların yaş ortalaması
71,1±5,3 ve erkeklerinki 71,0±5,4 yıl idi. Çalışma evreninin tümü için kırılgan olma oranı
%28,0, kadınların kırılgan olma oranı %44,5 ve erkeklerin %10,9 olarak bulunmuş ve
xiv
cinsiyetler arasında saptanan farklılık istatistiksel olarak anlamlı idi (p<0,0001). İleri yaş,
kadın cinsiyet, obezite, bekar olma, eğitim seviyesinin düşük olması, yalnız yaşamak,
emeklilik ve ev hanımlığı gibi daha sedanter durumlar, gelir düzeyinin düşük olması, hastane
yatış öyküsü, acil başvurusu öyküsü, işitme kaybı-görme kaybı-üriner inkontinanspolifarmasi gibi diğer geriatrik sendromların varlığı ile kırılganlık arasında istatistiksel
olarak anlamlı ilişki olduğu bulunmuştur (p<0,05). Kırılgan grupta SYBDÖ-2 toplam puanı,
diğer tüm alt boyut puanları istatistiksel olarak anlamlı düzeyde düşük bulundu (p<0,001).
ROC analizi ile SYBDÖ-2 ve alt boyutların sensitivite ve spesifite değerleri ile kırılganlığı
tahmin edebilecek kesim değerleri (cut-off/treshold) tahmin edilmiştir. Ölçek puanı
azaldıkça kırılganlık tahmin edilebildiği ve puanın azalmasına bağlı olarak kırılganlığın
netleştiği ve ters ilişkinin olduğu görülmüştür. Ölçek puanı kesim değeri 132,5 olarak
saptanmış ve bu kesim değerinin altındaki sonuçların, kırılganlığı tahmin etmede başarılı
olabileceği öngörülmüştür. Lojistik regresyon analizi ile iki farklı model geliştirilmiş ve 2.
Modelde SYBDÖ-2 toplam puanı ve fiziksel aktivite (FA) alt boyut puanı birlikte ele
alınarak kırılganlığı belirlemede anlamlı ve SYBDÖ-2; 1,082 kat (odds ratio) %95 GA
[1,053-1,112] ve FA; 1,193 kat (odds ratio) %95 GA [1,072-1,330] olasılıklar oranı ile etkili
olduğu bulunmuştur. Model 2’nin kırılganlığı genel doğru saptama oranı %79,1 olarak
belirlenmiştir.
Sonuç: 65 yaş üstü bireylerde sağlıklı yaşam biçimi davranışları ve kırılganlık arasındaki
ilişkiyi incelediğimiz bu çalışma sonunda kırılganlık ve sağlıklı yaşam biçimi davranışları
arasında anlamlı bir ilişki saptadık. SYBDÖ-2’den alınan puan azaldıkça kırılganlık
artmaktaydı.
Anahtar Kelimeler: Geriatrik sendrom, Kırılgan yaşlı, Kırılganlık, Sağlıklı yaşam biçimi,
Sağlıklı Yaşlanma.