Özet:
Amaç: COVID-19 pandemisi döneminde gebelerin prenatal distres düzeylerini ve bunu
etkileyen faktörleri belirlemektir.
Gereç ve Yöntem: Araştırma, analitik-kesitsel olarak 15 Şubat 2021-15 Temmuz 2021 tarihleri
arasında, Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı gebe
polikliniğine başvuran 549 gebe ile yürütüldü. Veriler, ‘Gebe Bilgi Formu’ ve ‘Prenatal Distres
Ölçeği’ kullanılarak toplandı. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistikler (yüzde,
frekans, ortalama ve standart sapma), Student-t testi, tek yönlü varyans analizi (ANOVA),
Mann-Whitney U testi, Kruskall-Wallis tek yönlü varyans analizleri ve post-Hoc Bonferroni
testleri kullanıldı.
Bulgular: Araştırmaya katılan gebelerin %11,5’i gebelik öncesinde ve %5,5’i gebelik sırasında
COVID-19 geçirdiğini ifade etmiştir. Gebelerin %5,1’i COVID-19 hakkındaki bilgi düzeyini,
%23,3’ü ise COVID-19’un gebelik üzerindeki etkisi hakkındaki bilgi düzeyini yetersiz
bulduğunu belirtmiştir. Çalışmadaki gebelerin %37’si COVID-19’un psikolojik sağlıklarını
etkilediğini, %33’ü ise COVID-19’a bağlı sosyal izolasyonda olmanın psikolojik sağlıklarını
etkilediğini, %19,1’i pandemide eş ile ilişkisinin çok olumsuz etkilendiğini, %79,6’sı COVID19’a maruziyetin gebeliğe zarar vereceğini ve %79,2’si ise virüsün bebeğine zarar vereceğinden
endişe duyduğunu bildirmiştir. Araştırmaya katılan gebelerin %5,3’ü gebeliklerinde düzenli
kontrole gidemediğini ve bu durumun en önemli nedeninin “pandemi” olduğunu söylemiştir.
Gebelerin Prenatal Distres Ölçeği puan ortalaması 10,31±4,12 olarak bulunmuştur. Özel
sektörde çalışan, gelir durumu kötü olan, gebelik haftası 35 ve üzeri olup, şu anki gebeliğinde
sağlık sorunu yaşan gebelerin prenatal distres düzeylerinin yüksek olduğu belirlenmiştir.
Gebelerin COVID-19’un ve COVID-19’a bağlı sosyal izolasyonun psikolojik sağlık üzerindeki
etkisi ile PDÖ puan ortalamaları karşılaştırıldığında; gruplar arasında istatistiksel olarak
anlamlı fark olduğu saptanmıştır (p<0,001). COVID-19'a maruz kalmanın gebeliğe ve bebeğe zarar vereceğini düşünen gebelerin prenatal distres düzeyleri yüksektir. Ayrıca COVID-19
sürecinden dolayı gebelik takipleri için hastaneyi/doktoru ziyaret eden gebelerin PDÖ puan
ortalamaları karşılaştırıldığında gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu
saptanmıştır (p<0,001).
Sonuç: Bu çalışmada gebelerin prenatal distresinin hafif düzeyde olduğu belirlenmiştir.
Prenatal distres puanını özel sektörde çalışma, gelir durumu, sosyal izolasyon ve gebelik
haftasının ileri olmasının etkilediği görülmüştür. Ayrıca gebelerin büyük bir kısmının COVID19’a maruz kalmanın gebeliğine ve doğacak bebeğine zarar vereceği konusunda endişeli olduğu belirlendi.