Özet:
Amaç: Plasenta, fetal bileşen ve anneye ait bileşenden oluşan geçici bir organdır ve fetüsü korumak ve doğuma kadar canlılığını sağlamak için gebeliğe özgü bir yapıdır. Plasenta aynı zamanda gebeliğin ve fetal sağlığın korunmasını sağlayan önemli sinyaller üreten bir endokrin organı olarak da hizmet etmektedir. Plasenta çalışması klinik, sonografik, laboratuvar ve anatomik verileri içerir. Yardımcı üreme teknolojisi (ART), geleneksel tüp bebek (IVF) ve intrasitoplazmik sperm enjeksiyonu (ICSI) gibi hem oositlerin hem de spermin in vitro olarak işlendiği, gebeliği sağlamak için kullanılan bir dizi tedavi olarak tanımlanmaktadır. Yardımcı üreme teknikleri ile gebe kalan kadınların plasentalarıyla normal yollardan gebe kalan kadınların plasentalarını yapısal ve immünohistokimyasal olarak değerlendirmek ve farklılıkları analiz ederek immunohistkimyasal yöntemle göstermeyi amaçladık.
Materyal ve Metot: Çalışmamızda 20 Yardımcı üreme teknikleri ile gebe kalan kadından ve 20 normal yollardan gebe kalan kadından plasenta ve göbek kordonundan örnekler alındı. Rutin histolojik yöntemlerle takip edildi. Bu dokulardan 3 μm kalınlığında kesitler alındıktan sonra Hematoksilen-Eozin, PAS, Masson-Trikrom ile boyandı. Ayrıca, antibody CD68+ ve antibody CD31 kullanılarak immünohistokimyasal boyama yapıldı.
Bulgular: Histopatolojik inceleme sonucunda yardımcı üreme teknolojisi ile gebe kalan kadınların plasentalarında sinsitiyal düğümler ve fibrinoid tabakan varlığı daha yoğun gözlenirken normal yollarda gebe kalan kadınların plasentalarında damarlanma daha yoğun olduğu görülmüştür. Ayrıca yardımla üreme teknolojisi ile gebe kalan kadınların plasentalarında Hofbauer hücre belirteci olan CD68+ boyanma şiddeti de fazla olduğu görüldü.
Sonuç: Elde edilen veriler yardımcı üreme tekniğinin, fetusun gelişiminde ve gebeliğin devamında rol alan plasentayı etkilediği görülmektedir. Bu etkilerin daha geniş zamanda ve uygun şartlarda araştırılması gerekmektedir.