Amaç: Araştırma etlik piliç rasyonlarında %10, %20 ve %30 oranında arpa kullanılmasının
büyüme performansı, bazı göğüs eti kalite parametreleri, bağırsak viskozitesi, altık kalitesi ve
ayak tabanı yangısına etkilerinin incelenmesi amacıyla yapılmıştır.
Gereç ve Yöntem: Araştırma, Mart-Mayıs 2019 tarihleri arasında, Aydın Adnan Menderes
Üniversitesi Veteriner Fakültesi Kanatlı Araştırma Birimi’nde yürütüldü. Toplam 216 bir
günlük yaştaki Ross 308 erkek etlik civciv, her bölmede 12 civciv içeren altı tekrar grubundan
oluşan üç deneme grubuna rastgele dağıtılmıştır. Ross 308 Ticari Hibrit Besleme Kataloğunda
belirtilen (Ross 308, 2019) 2,5-3,0 kg kesim ağırlığı hedeflenen etlik piliçler için farklı besleme
dönemlerindeki (0-10. gün başlangıç, 10-24. gün büyütme, 24-42. gün bitirme) enerji ve besin
madde gereksinimlerine uygun olarak mısır, arpa ve soya fasulyesi küspesi temelli rasyonlar
hazırlanmıştır. Arpayı %10, %20 ve %30 oranlarında içeren üç farklı deneme rasyonuna ticari
bir firmadan temin edilen enzim katkısı (Allzyme® SSF), önerilen düzeyde (300 g/ton)
katılmıştır. Elde edilen veriler, One Way ANOVA, Kruskal-Wallis ve Ki-Kare testleri
kullanılarak değerlendirilmiştir.
Bulgular: Elde edilen performans değerleri tüm yetiştirme dönemi boyunca
değerlendirildiğinde gruplar arası fark önemsiz bulunmuştur. Rasyonlarda farklı düzeylerde
arpa kullanılması bazı et kalite parametrelerinde değişikliğe yol açmıştır. Göğüs eti 120. saat
pH ölçümünde en yüksek pH değeri (P<0,05) rasyonda %30 arpa içeren grupta bulunmuştur.
Göğüs etlerinde renk kalite değerlendirmesinde yalnızca sarılık değerlerinde istatistiksel
farklılık belirlenmiştir. Rasyonda %30 arpa içeren grupların göğüs eti sarılık değeri %20 arpa
içeren grupların ortalamasından daha düşük (P<0,05) tespit edilmiştir. Pişirme kaybının (120.
saat) ise rasyonda %10 arpa içeren gruplarda en az (P<0,05) şekillendiği belirlenmiştir.
xii
Rasyonda arpa oranı arttıkça ileal viskozite değerinin arttığı (P<0,05) sonucuna ulaşılmıştır.
Yetiştirme döneminin 24. ve 42. günlerinde FPD görülme sıklığı rasyonda %10 ve %20 arpa
içeren gruplar arasında fark göstermezken her iki dönemde de FPD, rasyonda %30 arpa içeren
grupta en az (P<0,05) şekillenmiştir.
Sonuç: Arpanın ticari yetiştiricilikte daha uygun maliyetle rasyon hazırlanabilmesi için uygun
bir hammadde olduğu, uygun oranda ve bileşimde enzim kullanımı ile birlikte arpadaki
antinutrisyonel maddelerin performans parametrelerini olumsuz etkilemediği belirlenmiş,
göğüs eti kalite özelliklerine olumsuz etkisinin olmadığı, altlık kalitesinin korunduğu ve FPD
oluşma riskinin azaldığı sonucuna ulaşılmıştır.
Objective: The study was conducted to investigate the effects of using 10%, 20% and 30%
barley in broiler rations on growth performance, some breast meat quality parameters, intestinal
viscosity, litter quality and foot pad dermatitis.
Materials and Methods: The research was conducted at Poultry Research Unit of Aydın
Adnan Menderes University, Faculty of Veterinary Medicine, between March-May 2019. A
total of 216 one-day-old Ross 308 broiler chicks were randomly assigned to three experimental
groups consisting of six replicates containing 12 chicks in each pen. Corn, barley and soybean
meal-based basal diets were formulated for targeted at 2,5-3 kg slaughter weight specified in
the Ross 308 Commercial Hybrid Feeding Catalog (Ross 308, 2019) for periods of starter (0-
10th day), grower (10-24th day), finisher (24-42th day). Enzyme additive (Allzyme® SSF)
supplied from a commercial company was added to the trial rations at the recommended level
(300 g/ton). Collected data were evaluated using one-way ANOVA, Kruskal-Wallis and ChiSquare tests.
Results: When the obtained performance values were evaluated during the whole experimental
period, the difference between groups was found to be insignificant. The use of different levels
of barley in the rations showed changes in some meat quality parameters, and the highest pH
value in the 120th hour pH measurements was found in the group containing 30% barley
(P<0,05). In the evaluation of color quality in breast meat, statistical difference was only found
in yellowness values. The meat yellowness value was lower on diet containing 30% barley than
the average of 20% barley diet (P<0,05). The cooking loss (120th hour) was determined the
lowest in 10% barley group (P<0,05). It was concluded that the higher barley ratio is in the
ration, the higher the ileal viscosity is (P<0,05). While the frequency of FPD on the 24th and
xiv
42nd days of the growing period did not differ between the rations include 10% and 20% barley,
FPD was the lowest in 30% barley group in both periods (P<0,05).
Conclusion: It has been concluded that barley is a suitable feed material to prepare a ration at
a more affordable cost in commercial farming, with the use of enzymes in appropriate ratio and
composition, antinutritional substances in barley do not adversely affect the performance
parameters, it has no negative effect on breast meat quality characteristics, litter quality is
preserved and the risk of FPD formation is reduced.