Hüsrev ü Şîrîn, Hüsrev Perviz ile Ermen hükümdarının yeğeni Şîrîn arasında geçen bir
aşk hikâyesidir. Doğu edebiyatında yüzyıllar boyunca işlenmiş ve birçok şair tarafından
kaleme alınmıştır. Nizamî’nin Hüsrev ü Şîrîn mesnevisi ise XIV. Yüzyıl Beylikler Dönemi
sahasında Fahrî tarafından Aydınoğlu İsa Bey adına tercüme edilmiştir. H 768/ 1367 yılında
tercüme edilen bu eser, Anadolu sahasında ilk Hüsrev ü Şîrîn olma özelliği ile önemli bir yere
sahiptir.Döneminin dil özelliklerini yansıtan bu eser, günümüze tek nüsha olarak ulaşmıştır.
Nüsha 1974 yılında Barbara Flemming tarafından ilim dünyasına tanıtılmıştır.
Fahrî’nin Hüsrev ü Şîrîn’ini Barbara Flemming’in çeviri metni ışığında inceleyen bu
çalışma üç ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde genel hatlarıyla XIV. yüzyılın siyasi,
kültürel yapısı, Fahrî’nin hayatı ve Hüsrev ü Şîrîn mesnevisi incelenmiş, ikinci bölümde
eserin yazı çevrimi yapılmış, üçüncü bölümde ise dönemin dil özelliklerini çalışan
araştırmacılara kolaylık sağlamak amacıyla dizin-sözlük hazırlanmıştır.
Hüsrev ü Şîrîn is a love story between Hüsrev Perviz and Şîrîn, the nephew of the
Armenian ruler. It has been processed in Eastern literature for centuries and has been written
by many poets. Nizami's masnavi Hüsrev ü Şîrîn was translated by Fahri on behalf of
Aydınoğlu İsa Bey in the XIVth Century Principalities Period. This work, which was
translated in H 768/ 1367, has an important place in Anatolia as it is the first Hüsrev ü Şîrîn.
This work, which reflects the linguistic features of the period, has reached our day in a single
copy. The copy was introduced to the scientific world by Barbara Flemming in 1974.
This study, which examines Fahrî's Hüsrev ü Şîrîn in the light of Barbara Flemming's
translation text, consists of three main parts. In the first part, the political and cultural structure
of the XIVth century, Fahrî's life and Hüsrev ü Şîrîn mesnevi are examined in general terms,
in the second part, the transcription of the work was made, in the third part, an index dictionary was prepared in order to facilitate the researchers studying the language
characteristics of the period.