Özet:
ÇEŞME KAVUNU YETİŞTİRİCİLİĞİNDE FUSARİUM SOLGUNLUĞU
İLE MÜCADELEDE AŞILI FİDE KULLANIM OLANAKLARININ
ARAŞTIRILMASI
Ayşe EKEN
Yüksek Lisans Tezi, Bitki Koruma Anabilim Dalı
Tez Danışmanı: Prof. Dr. Ömer ERİNCİK
2021, 47 sayfa
Çeşme Kavunu ülkemizde Urla Yarımadası’nda yetiştiriciliği yapılan yerel kavun
çeşitlerinden biridir. Bu kavun çeşidinin yetiştiriciliğinde Fusarium oxysporum
f.sp. melonis’in (Fom) yol açtığı Fusarium solgunluğu hastalığı nedeniyle önemli
ürün kayıpları ortaya çıkmaktadır. Çeşme Kavunu Fom’un bütün ırklarına karşı
yüksek hassasiyet göstermektedir. Fusarium Solgunluğunun mücadelesinde Fom’a
dayanıklı anaçlar üzerine aşılı fide kullanımı son yıllarda oldukça başarılı sonuçlar
vermektedir. Bu çalışma Fom’un ırklarına dayanıklı olan bazı kavun çeşitlerinin
ve kavuna yakın diğer kabakgil türlerinin anaç olarak kullanılmasıyla Fusarium
Solgunluğuna dayanıklı ya da tolerant Çeşme Kavunu bitkilerinin yetiştirilme
olanaklarının araştırılması amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla bu çalışmada
Fom’a karşı dayanıklı olduğu düşünülen ‘Sphinx RZ ’, ‘Albatros’, ‘Isabelle’,
‘Kırkağaç 637’ kavun çeşitleri ile ‘Acar’, ‘TZ-148’ adlı Cucurbita maxima X
Cucurbita moschata kabak hibriti anaç olarak kullanılmıştır. ‘Çeşme 10’ çeşidi
eğimli kesik yöntemi ile anaçlara aşılanmış ve uyumlu reaksiyonlarda elde edilen
bitkiler Fom’un dört farklı ırkına karşı (ırk0, ırk 1, ırk2 ve ırk 1-2) test edilmiştir.
Kabak anaçlardan ‘TZ-148’ ve ‘Acar’ ile aşılanan bitkiler Fom’un dört ırkına
tamamıyla dayanıklı bulunmuştur. Ticari kavun anaçlar olan ‘Sphinx RZ ’,
‘Albatros’ ile aşılanan bitkilerde Fom’un ırklarına bağlı olarak hastalık meydana
gelse de hastalık oranı aşısız ‘Çeşme 10’ bitkilerine göre önemli seviyede daha az
bulunmuştur. Ticari anaç olmayıp dayanıklı oldukları için test edilen ‘Isabelle’ ve
‘Kırkağaç 637’ kavun çeşitlerinde hem aşı uyumu hem hastalık kontrolü istenilen
seviyede olmamıştır. Sonuç olarak Çeşme kavunun yetiştiriciliğinde Fusarium
solgunluk hastalığının mücadelesinde aşılı fide kullanımının alternatif yöntem
olarak geliştirilme potansiyeli vardır.