Abstract:
LİSE ÖĞRENCİLERİNİN ALMANCA ÖĞRENMEDE ÖZERK ÖĞRENME
DÜZEYLERİNİN, MOTİVASYONLARININ VE ÖĞRENME STİLLERİNİN
İNCELENMESİ
Figen MADRAN
Yüksek Lisans Tezi, Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı
Tez Danışmanı: Prof. Dr. Kerim GÜNDOĞDU
2020, XXX + 137 sayfa
Seçmeli Almanca dersleri ortaöğretim programlarında diğer dillere göre daha geniş
biçimde yer almaktadır. Bu araştırmanın amacı, lise öğrencilerinin seçmeli Almanca
öğrenmede özerk öğrenme düzeylerinin, motivasyonlarının ve öğrenme stillerinin
incelenmesidir. Nicel ilişkisel (korelasyonel) tarama modeli kullanılarak gerçekleştirilen bu
araştırmanın çalışma evrenini Aydın ilinde bulunan tüm ortaöğretim öğrencileri
oluşturmaktadır. Aydın ilinde bulunan farklı lise türlerinde 9-10-11-12. sınıflarda eğitim
gören ve Almanca dersini seçen lise öğrencileri ise örneklem grubunu oluşturmaktadır.
Araştırma kapsamında öğrencilere ‘Öğrenme Stilleri Envanteri, Dil Öğrenimine Yönelik
Motivasyon Ölçeği, Dil Öğrenmeye Yönelik Güçlük Ölçeği ve İkinci Yabancı Dil Olarak
Almanca Dersine Yönelik Özerk Öğrenme Ölçeği’ olmak üzere dört farklı ölçme aracı
tamamen gönüllülük esasına göre uygulanmıştır. Öğrencilerin öğrenme stilleri ile cinsiyet
değişkeni arasında anlamlı ilişki bulunmaktadır. Öğrencilerin öğrenme stilleri ile onların
bölümleri arasında anlamlı ilişki yoktur. Öğrencilerin öğrenme stilleri ile sınıf düzeyleri
arasında anlamlı ilişki vardır. İlgi, istek ve uygulama alt boyut puanlarına bakıldığında bu
durum dil öğrenme güçlüğü çeken aileler lehinedir. Bölüm/alan değişkenine göre ADÖGÖ
bulguları karşılaştırıldığında eşit ağırlık ve sayısal bölüm öğrencilerinin bölüm seçmeyen
öğrencilere göre dil öğrenmede daha az güçlük yaşadıkları belirlenmiştir. Ayrıca ailede
herhangi bir yabancı dil bilenin bulunmasının dil öğrenmede özgüven alt boyutunda anlamlı
bir farklılık oluşturduğu görülmüştür. Gerçekleştirilen araştırmada özerk öğrenme ve başarı
yönelimleri kavramlarının birbiri ile ilişkili oldukları tespit edilmiştir. Özerk öğrenme alt
boyutları olan ‘bağımsız öğrenme ve ders çalışma’ alışkanlıkları düzeylerinin başarı
yönelimleri düzeyini olumlu yönde yordadığı tespit edilmiştir.