Özet:
ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ DERSİNİN UZAKTAN EĞİTİM
YOLUYLA VERİLMESİ KONUSUNDA ÖĞRENCİLER VE ÖĞRETİM
ELEMANLARI NE DÜŞÜNÜYOR? TEK DURUMLU BİR ÖRNEK OLAY
ÇALIŞMASI
Sezen SIĞIN
Yüksek Lisans Tezi, İlköğretim Anabilim Dalı
Danışman: Dr. Öğr. Üyesi Adil Adnan ÖZTÜRK
2020, XX+114 sayfa
I. Dünya Savaşı sonrasında ülkesi parçalanan Osmanlı Devleti’nin yerine kurulan
Genç Türkiye Cumhuriyeti’ni kuranlar, çağdaş, demokratik ve milli bir devlet kurmayı
amaçlamışlardır. Bu amaçla daha devletin kuruluş aşamasında siyasal, sosyal, ekonomik ve
kültürel alanda büyük yenilikler yapmışlardır. Cumhuriyeti kuran kadro Mustafa Kemal
önderliğinde Cumhuriyet rejiminin gerektirdiği insan tipini yetiştirmek amacıyla başta
öğretim birliğini sağlamış, harf devrimini gerçekleştirmiş ve kara cahilliği yok etmek
amacıyla millet mekteplerini yürürlüğe koymuştur.
Yine bu kadro cumhuriyetin modernleşme ideolojisini halka yaymak amacıyla
1932’de halk evlerini kurarak taşraya kadar halkı bilinçlendirmek ve cumhuriyet rejiminin
gerektirdiği bilinçli, çağdaş bireyler yetiştirmeye çalışmışlardır. Bir yandan bu tür
çalışmalar yapılırken diğer yandan da Türk devriminin hangi aşamalardan geçerek
gerçekleştiğini, diğer ülkelerde gerçekleşen devrimler ile karşılaştırmalı olarak ortaya
koymak ve Atatürkçü düşünce sistemini yeni yetişen gençlere ve halka yaymak amacıyla
İnkılap Tarihi dersleri devreye sokulmuştur.
İnkılap Tarihi dersleri klasik tarih dersi niteliğinden çok öte bir ders olarak
düşünülmüştür. Günümüzde ortaöğretim ve üniversitelerde okutulan İnkılap Tarihi
derslerinin temeli 1925’e kadar gitmektedir. Nitekim üniversite reformu sonucu Darülfünun
yerine oluşturulan İstanbul Üniversitesinde açılan İnkılap Tarihi Enstitüsünde ilk ders
dönemin Milli Eğitim Bakanı (Maarif Vekili) Yusuf Hikmet Bayur tarafından verilmiştir.
Dersin sistemli olarak verilmesi, 1934-1935 Eğitim-Öğretim yılından itibaren başlamıştır.
Dersin sorumluluğu 1942’den itibaren Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya
Fakültesine bağlı olarak kurulan Türk İnkılap Tarihi Enstitüsüne verilmiştir.
v
Diğer yandan 14 Mayıs 1950 seçimleriyle iktidara gelen Demokrat Parti 27 Mayıs
1960 askeri darbesiyle iktidardan uzaklaştırılmıştır. 1960 darbesinden sonra ders ‘’Türk
İnkılap Tarihi’’ ve ‘’Türkiye Cumhuriyeti Rejimi’’ ismini almıştır. Sonraki yıllarda
dünyadaki konjonktüre bağlı olarak 1968 hareketinden etkilenerek dersin adı ‘’Türk Devrim
Tarihi’’, Kenan Evren önderliğinde yapılan 12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrasında da
dersin ismi bir kez daha değiştirilerek ‘’Türk İnkılap Tarihi’’, 1981’de ‘’Atatürk İlkeleri ve
İnkılap Tarihi’’ olmuştur.
Günümüzde ön lisans ve lisans programlarına kayıt olan tüm yükseköğretim
öğrencileri bu dersi almak zorundadır. Ders, dersi veren öğretim elemanları ve dersi alan
öğrenciler tarafından başlangıç aşamasındaki aynı heyecanı ve hevesi taşımasa da ders
varlığını devam ettirmektedir. Günümüzde üniversite rektörleri ve dersin bağlı olduğu
kurumlar(Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölüm Başkanlığı gibi) kişiler dersin uzaktan ya
da yüz yüze verilmesinde doğrudan etkili olmaktadır. Nitekim başta bazı devlet
üniversiteleri ve vakıf üniversiteleri olmak üzere dersleri sanal ortamda ve uzaktan eğitim
yoluyla verilmektedir. Diğer yandan derse daha sahip çıkan üniversitelerde ise, ders yüz
yüze yapılmaktadır.
Bu çalışmanın amacı, Ege Bölgesinde 1992’de kurulmuş olan bir kamu
üniversitesinde sanal ortamda uzaktan eğitim yoluyla yürütülen Atatürk İlkeleri ve İnkılap
Tarihi derslerinin öğrenci ve öğretim elemanı görüşleri temelinde değerlendirilmesidir. Bu
çalışmanın amacı, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi dersinin bu üniversitede dersi yürüten 8
öğretim elemanı ile derse katılan 105 öğrencinin görüşlerini alarak dersin uzaktan
yürütülmesinin 2017-2018 Eğitim-Öğretim yılını temel alarak değerlendirilmesidir.
Betimsel desende tasarlanan bu nitel çalışmada, veriler yarı yapılandırılmış görüşme
tekniği ile toplanmıştır. Çalışma grubu amaçlı örneklem türlerinden maksimum çeşitlilik
tekniği ile belirlenen 105 öğrenci ve 8 öğretim elemanı olmak üzere 113 katılımcıdan
oluşmaktadır. Görüşmelerden elde edilen veriler betimsel analiz ve içerik analizi ile
değerlendirilmiştir.
Araştırmada elde edilen bulgulardan çıkardığımız sonuçlardan bazıları şu şekildedir;
Öğrencilerin yarıdan fazlasının(F:65) ders materyalleri ile konu özet ve videoları
izlemedikleri saptanmıştır. Görüşmeye katılan öğrencilerin (F:16)’sı dersi izlediğini ve ders
materyallerini yeterli bulduğunu dile getirirken, 24 öğrencinin izlediği ancak yeterli
vi
bulmadığı belirlenmiştir. Öğrencilerin büyük bir kısmı (F:99) Öğretim elemanına hiçbir soru
sormadığı belirlenmiştir. Geriye kalan öğrencilerin büyük bir kısmı ise dersle ilgili değil
özlük hakları ile ilgili sorular sordukları belirlenmiştir. Öğrencilerin büyük bir kısmının
(F:77) dersi yüz yüze işlemenin daha iyi olacağı düşüncesinde olduğu belirlenmiştir. Yüz
yüze eğitime taraftar olmayan öğrenciler ise bunun gerekçesi olarak maddi anlamda tasarruf
sağladığı nedeniyle yüz yüze yapılmasının uygun olmadığını saptamıştır. Görüşmeye
katılan 105 öğrenciden elde edilen verilere göre öğrencilerin %65’nin dersten verim
almadığı belirlenmiştir. Çalışmaya katılan 8 öğretim elemanının görüşlerinden elde edilen
bulgulardan hareketle, şu sonuçlar saptanmıştır. Buna göre; görüşmeye katılan 3 öğretim
elemanı uzaktan eğitim uygulamasının üniversite yönetimi tarafından uygun görüldüğünü
belirtmiştir. Bu bulgulardan hareketle üniversite yönetimi özellikle yakın çevrede bulunan
üniversitelerdeki yönetimin siyasi gelişmelerden etkilendiği sonucuna ulaşılmıştır.
Çalışmaya katılan 2 öğretim elemanın elde edilen bulgulara göre üniversitede öğrenci
sayısının artması buna paralel olarak yeterli sınıfın olmaması uzaktan eğitim uygulamasına
geçilmesindeki faktörlerden biri olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Öğrenci ve öğretim
elemanlarından elde ettiğimiz verilere göre, AİİT dersi uzaktan eğitim yoluyla değil, yüz
yüze sınıf ortamında görsel ve yazılı materyallerin daha da geliştirilerek verilmesi
belirlenmiştir.