Özet:
ORTAOKUL FEN BİLİMLERİ ÖĞRETİM PROGRAMININ
STUFFLEBEAM DEĞERLENDİRME MODELİ TEMELİNDE ÖĞRETMEN
ÖZERKLİĞİ AÇISINDAN İNCELENMESİ
Okan YOLCU
Doktora Tezi, Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı
Tez Danışmanı: Doç. Dr. Ruken AKAR VURAL
2019, XXXII + 219 sayfa
Öğretmenlerin öğrenme sürecini düzenlerken bağımsız eylemlerde bulunma ve
öğrenme sürecini kontrol etme becerilerine ihtiyaç duymaları öğretmen özerkliğine yönelik
çalışmaların gerekliliğini göstermektedir. Öğretim programının yapısının öğretmen
özerkliğini etkileyen önemli değişkenlerden biri olduğu düşünüldüğünde, öğretmenlerin
programı nasıl değerlendirdikleri ve kendi özerklik düzeylerini nasıl algıladıklarını birlikte
ele almak önemli hale gelmektedir. Bu çalışma, Ortaokul Fen Bilimleri öğretim programını
CIPP (Context, Input, Process, Product) modeli temelinde öğretmen özerkliği açısından
incelemeyi amaçlamaktadır.
Araştırmada karma yöntem desenlerinden sıralı açıklayıcı desen kullanılmıştır.
Araştırma ilişkisel tarama modeli ve yarı yapılandırılmış görüşmelerin birleşiminden
oluşmaktadır. Çalışmanın nicel boyutundaki örneklem, tabakalı örnekleme yöntemiyle
belirlenmiş, 2018-2019 eğitim-öğretim yılı ikinci döneminde İzmir’in 4’ü merkez olmak
üzere 8 ilçesinde yer alan ortaokullarda görev yapan 178 Fen Bilimleri öğretmeni
oluşturmaktadır. Çalışmanın nitel boyutunda bu örneklem grubu içinden ölçüt temelli
örnekleme tekniğiyle belirlenmiş 8 öğretmenle yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır.
Görüşme yapılan öğretmenler arasından 3’ü yüksek özerklik, 3’ü düşük özerklik düzeyine
sahip 6 öğretmen ile de ders gözlemi gerçekleştirilmiştir. Veri toplama aracı olarak açımlayıcı
ve doğrulayıcı faktör analizleri ile geçerliği sağlanmış 4 boyut ve 13 maddeden oluşan
Öğretmen Özerklik Ölçeği, 67 maddeden oluşan Program Değerlendirme Formu, yarı
yapılandırılmış görüşme formu ve ders gözlem formundan yararlanılmıştır. Öğretmen
Özerklik Ölçeği, Verilerin çözümlenmesinde SPSS 23” paket programı ile bağımsız gruplar
t-testi, varyans analizi, betimsel analiz ve içerik analizi kullanılmıştır.viii
Araştırma sonuçlarına göre, öğretmenlerin büyük bir kısmının süreç ve değerlendirme
özerkliğinde yüksek düzeyde, mesleki gelişim ve planlama özerkliğinde orta düzeyde
özerklik algısına sahip oldukları belirlenmiştir. Mesleki gelişim özerkliğinde hizmet içi eğitim
alma durumu, okul türü ve kıdeme göre; değerlendirme özerkliğinde sosyo-ekonomik düzey
ve okul türüne göre; süreç özerkliğinde ise projede görev alma durumuna göre farklılaşma
olduğu belirlenmiştir. Öğretmenler, kazanım sayısının ve matematiksel yoğunluğun
azaltılmasını, kazanım sınırlamalarının açık bir şekilde belirlenmesini, programın etkinlik
temelli ve öğrencilerin hem bilişsel hem de duyuşsal özelliklerini geliştirecek özellikte
olmasını, içeriğin esnek, sarmal ve güncel yapısını programın güçlü yönleri olarak
belirtmiştir. Öğretmenlerin çoğu iletişim gücü, öğrencileri güdüleme becerisi, farklı yöntem teknik kullanma ve etkinlik yapma eğilimi, öğrencileri aktifleştirme ve konulara hâkim
olmada kendilerini yeterli görürken, bazı öğretmenler sınıf ve zaman yönetiminde,
öğrencilerin tümüne ulaşmada ve etkinlikleri çeşitlendirmede eksik olduklarını
belirtmişlerdir. Öğretmenlerin birçoğu anlatım ve soru-cevap yöntemlerini sıklıkla
kullanmaktadır. Buna karşın oyunlaştırma, müzikle öğretim, hikâyeleştirme, benzetim, eğitsel
oyun ve drama gibi farklı yöntem ve tekniklere yer verdiğini söyleyen az sayıda öğretmen
bulunmaktadır. Öğretmenler programın sonunda, öğrencilerin bilişsel ve duyuşsal
öğrenmelerde yeterli düzeye ulaştıklarını fakat beceri ve kalıcılık açısından istenilen seviyeye
çıkılamadığını belirtmiştir. Yüksek ve düşük özerklik düzeylerindeki öğretmenlerin
uygulamada önemli farklılıklar gösterdiği belirlenmiştir. Çalışmanın sonunda elde edilen
sonuçlar kavramsal çerçeve doğrultusunda tartışılarak uygulamaya ve yapılacak araştırmalara
yönelik önerilerde bulunulmuştur.