Özet:
ÖZET
AVRUPA BİRLİĞİ’NDEN AVRUPA ENERJİ BİRLİĞİ’NE YOL HARİTASI
VE TÜRK-RUS-AZERİ ENRJİ KORİDORUNUN ANALİZİ
Alparslan SARP
Yüksek Lisans Tezi, Ekonomi ve Finans Anabilim Dalı
Tez Danışmanı: Prof. Dr. Ahmet Can BAKKALCI
2019, XIX + 131 sayfa
Avrupa Topluluklarının kuruluş süreci 9 Mayıs 1950’de başlamıştır. 18 Nisan 1951
tarihli Paris Antlaşması ile Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu’nun kurulmasıyla resmen
hayata geçmiştir. Devam eden süreçte 1957 yılında Roma Antlaşması ile Avrupa Ekonomik
Topluluğu ve Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu kurulmuştur. Kurulma sürecinde enerji
kaynaklarını uluslarüstü bir komisyona taşıma felsefesi ile Avrupa barışını sağlamaya
çalışan üye ülkeler bugün artan enerji ihtiyacı karşısında yine bir takım ekonomik ve politik
kararlar alma noktasında görüş birliği içerisindedirler. Bu sebeple Avrupa Komisyonu
Enerji Birliği’ne ilişkin eylem planı olan “Enerji Birliği Paketi” raporunu 25 Şubat 2015’te
hazırlamıştır.
Küresel enerji piyasaları açısından Güney Gaz Koridoru olarak nitelendirilen Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi, Güney Kafkasya Boru Hattı ve Trans-Adriyatik
Boru Hattı Projesi Avrupa Birliği için alternatif enerji tedarik yolları olarak öne
çıkmaktadır. Ayrıca Doğu Akdeniz enerji kaynakları da Avrupa Birliği ülkelerinin
ekonomik istikrarının devam etmesinde ve Türkiye’nin enerji probleminin çözülmesinde
stratejik bir öneme sahiptir. Bu konuda bir diğer tartışma konusu ülkelerin münhasır
ekonomik bölge açılımları olmuştur. Bu bağlamda Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin tek
taraflı olarak ilan ettiği münhasır ekonomik bölge kararı, 1982 Birleşmiş Milletler Deniz
Hukuku Sözleşmesi’ne aykırıdır. Türkiye bu konuda Birleşmiş Milletler’e mektup yoluyla
itirazda bulunmuştur. Bununla birlikte Türkiye Doğu Akdeniz sahası içerisinde bulunun
(32˚16′18″D Boylamı Batısı ve 33˚40′K Enlemi Kuzeyi) alanın uluslararası hukuktan
kaynaklanan meşru hak ve menfaatleri olduğunu belirtmiştir. Hatta bu alanın kendi deniz
yetki alanı olduğunu çeşitli şekillerle ifade etmiş olması Kıbrıs’ı Doğu Akdeniz enerji sahası
konusunda siyasi bir kriz merkezi haline getirmiştir.vi
Çalışmanın son bölümünde 26 Avrupa Birliği ülkesini kapsayan ülkelerin panel veri
analizi yapılmıştır. Seriler arasındaki durağanlığı test etmek amacıyla Levin Lin Chu birim
kök testi uygulanmış ve bütün serilerin düzeyde [I(0)] durağan oldukları görülmüştür. Bu
durumda seriler arasındaki etkileşimin boyutu, En Küçük Kareler yöntemlerinden biri ile
tahmin edilmiştir. Açıklayıcı değişkenlerle bireysel etkilerin ilişkili olup olmadığı yani
içsellik problemi, Hausman yöntemi ile test edilmiştir. Hausman test sonucunda belirlenen
çift yönlü sabit etki modeli ile tahmin yapılmış ve her iki modelde elde edilen sonuçların
pozitif ve istatistiki olarak anlamlı oldukları görülmüştür. Buna göre enerji tüketimi %1
arttığında ekonomik büyüme %0.52 artarken, doğal gaz hariç enerji tüketimi %1 arttığında
ekonomik büyüme %0.67 oranında arttığı sonucuna varılmıştır.
Bu doğrultuda çalışma Avrupa Birliği’nin enerji politikasındaki köklü değişimini ve
Türkiye, Rusya, Azerbaycan ve Doğu Akdeniz’i kapsayan enerji denkleminin ülkelerin
enerji politikalarına etkilerini ve bunlarla ilişkili faktörleri ortaya koymayı, Avrupa
Birliği’nin toplam enerji tüketiminin ve doğal gaz hariç toplam enerji tüketiminin ekonomik
büyüme üzerindeki etkisini karşılaştırarak araştırmayı amaçlamaktadır.