Özet:
KIERKEGAARD VE NIETZSCHE’DE TRAJEDİ KAVRAMI
Gülşah YERLİ
Yüksek Lisans Tezi, Felsefe Anabilim Dalı
Tez Danışmanı: Doç. Dr. Tuncay SAYGIN
2019, X + 108 sayfa
Bu çalışmada ilk olarak trajedi kavramını, geçmişten günümüze gelen birkaç örnek
üzerinden açıklığa kavuşturarak fikirleriyle düşünce yaşamında farklı etkiler bırakmış olan
Kierkegaard ve Nietzsche’nin görüşlerine yer verilmesi amaçlanmıştır. Her iki filozofun da
düşünsel taraflarının yanı sıra yaşamları dikkate değerdir. Yaşamlarından ilham alarak
beslenen düşünceleri, düşünce tarihinde farklı perspektifler oluşturmuştur. Her iki filozofun
da yaşamında farklı açılardan trajik kesitler sahnelenmiş olmakla beraber, bu kesitler
geliştirdikleri düşüncelere de yansımıştır. Kaygı, korku, umutsuzluk, iman, ölüm, ironi gibi
kavramlar üzerinden hareket eden Kierkegaard’ın bireyci yaklaşımının varoluş felsefesine
katkıları yadsınamaz. Varoluşu insanın kendi varlığının farkına varması olarak niteleyen
Kierkegaard, bu durumu estetik, etik, ve dini olmak üzere üç aşamada ele almıştır. Onun
düşünce yaşamını oluşturan bu kavramlar trajedi hakkındaki görüşlerinin yansımasıdır.
Sonraki bölümde ise yine trajik bir yaşam öyküsüne sahip, çağına başkaldırmış
filozof olarak bilinen Nietzsche’nin ahlak, estetik, varoluş düşünceleri harmanlanarak trajedi
kavramı üzerindeki etkileri analiz edilecektir. Bu noktada Dionysos ve Apollon kavramları
önemli bir yer tutar. İçinde hem yaşamdan kesitler hem de mitolojiden esintiler barındıran
trajedi kavramı; kader, intikam, aşk, keder gibi konulara yer vermekle beraber mucizevi
durumlara da tanıklık etmemizi sağlamıştır. Bu bağlamda trajedi, estetik ve etik bağıntı
kurabilen bir varoluş sergilemiştir. Her iki filozofun düşünce yapısında insan aşılması
gereken bir varoluşa sahiptir. Kierkegaard’da kişi en üst düzeyde Tanrısal olan ile kendini
gerçekleştirme fikri ön planda iken, Nietzsche’de bu durum kendi değerlerini kendi ortaya
koyabilen üstinsanda sembolize edilmektedir.