Özet:
Bu prospektif randomize klinik çalışmanın amacı piezoinsizyon uygulamasının mandibular molar mezializasyonu üzerine etkilerini klinik, radyolojik ve biyokimyasal olarak incelemektir.
Çalışmaya mandibular 1. molar çekim endikasyonu olan ve 2. molar dişlerin mezializasyonu planlanan 21 hasta dahil edilmiştir. Çalışma split-mouth olarak dizayn edilmiştir. Bölgesel seviyeleme sonrası randomize olarak seçilen tarafta alveoler kemiğin bukkal yüzeyinde vertikal yönlü piezoinsizyon işlemi uygulanmıştır. Piezoinsizyon sonrası 2. molar dişe mini vida ankrajı ile 150 gr kuvvet uygulanmıştır. Çalışma süresince hastalardan konik ışınlı bilgisayarlı tomografi (KIBT) (başlangıç ve bitim zamanlarında), dişeti oluğu sıvısı (DOS) (1., 3., 8., 15., 29. ve 57. günlerde) ve dijital model kayıtları (2 hafta aralıklarla) alınmıştır. KIBT görüntüleri üzerinde 2 ve 3 boyutlu ölçümler yapılmıştır. Çalışma toplam 24 hafta sürmüştür.
Dijital model ve KIBT ölçümlerinde tekrarlanabilirlik oranı yüksek bulunmuştur (SKK>0.969). Model analizi sonuçlarına göre mandibular kanin - 2. molar cusp tepesi mesafesi düzenli olarak azalmış, deney tarafında daha fazla azalma ölçülmüştür (p<0.05). 2.molar – sagital düzlem mesafesinin gruba ve zamana göre değişimlerinin istatistiksel olarak anlamlı olmadığı bulunmuştur (p>0.05). 2.molar mezial rotasyonlarının her iki grupta zaman içinde devamlı olarak arttığı belirlenmiştir (p<0.001). KIBT görüntüleri üzerinde yapılan 2 boyutlu ölçümlerde 2. molar dişlerde mezial ve bukkal tippingin arttığı, deney ve kontrol grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olmadığı bulunmuştur (p=0,219, p=0,376). Mezializasyon ölçümlerinde deney grubunda istatistiksel olarak anlamlı derecede daha fazla hareket ölçülmüştür (p<0.001). KIBT görüntüleri üzerindeki 3 boyutlu kök uzunluğu ölçümlerinde her 2 grupta da azalma görülmüş (p<0.001), deney grubundaki azalma kontrol grubuna göre daha fazla bulunmuştur (p<0.001). DOS sonuçlarında grup içi değişimler incelendiğinde, deney grubunda zamanla RANKL ve OPG değerlerinde anlamlı bir değişim olmadığı görülmüştür (p=0.828, p=0.926)
Çalışmamızda elde ettiğimiz sonuçlara göre, diğer cerrahi tekniklerle kıyaslandığında daha minimal invaziv bir yöntem olan piezoinsizyon tekniğinin ortodontik diş hareketinin hızlandırılmasında etkili olduğu bulunmuştur.