Abstract:
Bu araştırmanın amacı, ebe ve hemşirelerin engelli kadınların gebelik, doğum ve doğum sonrası dönemlerine yönelik görüş ve deneyimlerini incelemektir. Araştırma 31Aralık 2018–31 Ocak 2019 tarihleri arasında Erzurum il merkezinde Erzurum İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı Erzurum Nene Hatun Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi’nde görev yapan ebe ve hemşirelerle gerçekleştirilmiştir. Araştırma tanımlayıcı tipte olup, araştırmanın evrenini hastanede görev yapan 156 ebe ve hemşire oluşturmuştur. Örneklem seçimine gidilmemiş, evren örneklem olarak alınmıştır. Araştırmanın dahil edilme kriterlerine uyan, araştırmaya katılmayı kabul eden 132 ebe ve hemşire araştırmanın örneklemini oluşturmuştur. Araştırma verileri literatüre dayalı olarak araştırmacı tarafından geliştirilen ‘Veri toplama formu’ ile toplanmıştır. Veriler; tanımlayıcı istatistikler (sayı ve yüzde) ile ifade edilmiş, ki-kare ile değerlendirilmiştir.
Araştırmaya katılanların %50,8’i ebe, %49,2’si hemşire olarak görev yapmaktadır. Ebe ve hemşirelerin %91,5’inin engellilere yönelik herhangi bir eğitim programına katılmadığı, %90,7’sinin mesleki eğitimleri sırasında herhangi bir eğitim almadığı, %79,8’inin ise meslek yaşantısında engellilere yönelik hiçbir hizmet vermediği saptanmıştır. Ebe ve hemşirelerden %94,1’i engelli kadınların çocuk sahibi olabileceğini, %44,0’ı doğumlarının sezaryenle gerçekleşmesi gerektiğini, %90,6’sı engellilerin bakım ve danışmanlık hizmetine yönelik eğitim almak istediğini, %49,2’si çalıştıkları kurum içinde engellilere yönelik personel eğitiminin eksik olduğunu, %37,7’si çalıştıkları kurumda engellilere yönelik fiziki alan düzenlemelerinin yetersiz olduğunu ifade etmiştir.
Sonuç olarak ebe ve hemşirelerin, engelli kadınların bakım ve danışmanlık hizmetlerine dair bilgi ve uygulama eksikliği olduğu saptanmıştır. Mesleki eğitimleri sırasında veya mesleki yaşantılarında engelli kadınların bakım ve uygulamaları ile ilgili hiçbir eğitim almayan ebe ve hemşireler, engelli kadınların çocuk sahibi olması gerektiğini savunsalar dahi doğumlarını yönetebilme konusunda yetersiz olduklarını düşündükleri için doğumlarının sezaryen ile gerçekleşmesi gerektiğini belirtmişlerdir.