Özet:
Prostat karsinomlarının büyük bir kısmı glandular oluşumlar ve luminal diferansiyasyon
belirteçleri olan olan androjen reseptörü (AR) ve prostat-spesifik antijen (PSA) içermesi
nedeniyle adenokarsinom karakteristiğindedir. Karsinomların çoğu ağrısız ve androjene
bağımlıdır. Hormonal terapi ilerlemiş ve metastatik prostat adenokarsinomunda AR
sinyalini inhibe etmekte olup hastalarda semptomatik olarak rahatlama sağlamaktadır. PC3
prostat karsinom hücreleri AR ve PSA reseptörlerini içermediklerinden, proliferasyonları
androjenden bağımsızdır. Prostat kanserinde esas klinik problem, endokrin tedavi
sonrasında hormona duyarlı kanserlerin, hormon tedavisine dirençli hale dönüşmesidir.
Prostat kanseri hem moleküler hem de klinik olarak incelendiğinde heterojen bir hastalık
olma özelliği göstermektedir. Çoğu karsinomlarda olduğu gibi, farklı diferansiyon ve
proliferasyon kabiliyetleri olan ve aynı zamanda transplante edildiklerinde tümör oluşturma
kapasiteri farklı olan, birbirinden farklı hücre tiplerinden oluşmaktadır. Bu nedenle, tümör
hücrelerinin progenitör hücreler olan kanser kök hücrelerinden (CSCc)oluştuğu hipotezi
kabul edilmektedir. Kök hücre tedavileri günümüzde popülerliğini korumakta olup,
gelecekte kanserlerin tedavisinde ve metastaz oluşturmasının engellenmesinde yaygın
olarak kullanılması beklenen tedavi yöntemidir. Farklı dokulardan elde edilen kök
hücrelerin, tümör hücrelerinde gösterdikleri etkiler farklıdır. İnsan adipoz dokudan elde
edilen kök hücreler çok kısıtlıdır. Erkeklerde ölümlerde ikinci sırayı oluşturan prostat
kanseri tedavisinde kök hücre tedavisi çalışmaları çok yenidir. İnsan adipoz doku
mezenkimal kök hücrelerin (ADMSC) PC3 prostat karsinom hücreleri üzerinde dejeneratif
etkileri olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmanın amacı, insan adipoz doku mezenkimal kök
hücrelerinin PC3 prostat kanseri hücreleri üzerine anti-tümör ya da pro-anjiogenik
etkilerinin in vitro olarak araştırılmasıdır.
Bu çalışmada insan adipoz doku mezenkimal kök hücremedyumu ile müdehale edilmeyen
PC3 prostat karsinom hücre medyumu kontrol grubu olarak kullanıldı. Çalışmada PC3
prostat karsinom hücreleri farklı sürelerde (5 gün ve 10 gün) inkübe edilen ADMSC ile
tedavi edildi. ADMSC ile tedavi edilen hücreler 24., 48. ve 72. saatlerde değerlendirildi.
ADMSC ile tedavi edilmeyen hücreler ile kıyaslandığında PC3 prostat karsinom
hücrelerinde proliferasyon hızı önemli ölçüde azaldı ve hücreler apoptoza uğradı (p<0,05).
ADMSC ortam medyumunun uygulanmasıyla hücre canlılığının azaldığı ve 10 günlük
inkübasyon süresi olan ADMSC ortam medyumunda 5 günlük inkübasyon süresi olan
ADMSC ortam medyumuna göre 72. saatte en yüksek değere ulaştığı görüldü. Apoptoz
analizinde, ADMSC ortam medyumu ile apoptozun arttığı belirlendi. ADMSC ortam
medyumu içindeki faktörlerin, özellikle 10 günlük inkübasyon süresinde olanların, PC3
prostat karsinom hücrelerinin proliferasyonunu inhibe ettiği ve dejeneratif etki gösterdiği
saptandı.