Özet:
Amaç: Bu çalışmanın amacı cinsel yönelim, biyolojik cinsiyet ve cinsel kimliğine bağlı olarak sağlık sektöründeki tutumların nasıl farklılaştığını incelemektir. Yöntem: Çalışma Adnan Menderes Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Celal Bayar Üniversitesi ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültelerinin uzmanlık programlarında eğitim gören ve çalışmaya gönüllü olarak katılan 336 hekim ile gerçekleştirilmiştir. Katılımcılar demografik bilgi formunu doldurduktan sonra araştırmacılar tarafından hazırlanan hikayeyi okumuştur. Hikayede bir kahraman yer almaktadır ve bu kahramanın fiziksel yakınmalarından bahsedilmektedir. Bunun dışında kahramanın biyolojik cinsiyeti, cinsel yönelimi ve cinsiyet kimliği yansıtılmıştır. Hikayeyi okuduktan sonra hekimlerden hikayeyi göz önünde bulundurarak hazırlanan soruları yanıtlaması istenmiştir. Verilerin analizinde ANOVA, MANOVA, t-testi, faktör analizi, güvenirlik analizi ve ki kare istatistik teknikleri kullanılmıştır. Bulgular: Biyolojik cinsiyeti ve cinsiyet kimliği aynı olmayan (transseksüel) hikayelere daha az soru sorulduğu, eşcinsel ve transseksüel hikayelere cinselliğe yönelik daha çok, şikayetlere yönelik daha az soru sorulduğu, transseksüel hikayelere cinselliğe yönelik daha çok tanı konduğu görülmüştür. Transseksüel hikayelerin çoğunlukla ruh sağlığı ve hastalıkları birimlerine yönlendirildiği görülmüştür. Transseksüel hikayelerin şikayetleri daha ciddi bulunmakla birlikte randevu süresi daha geç, dokunarak muayene etme ise daha az bulunmuştur. Transseksüel hikayelerde daha fazla çocukluktaki ihmal ve kötü muamelenin sorgulanması istenmiştir. Eşcinsel erkeklere daha olumsuz özellikler atfedildiği görülmüştür. Sosyal mesafe ölçeğinin sonuçlarında ise anlamlı bir farklılık görülmemiştir. Tartışma: Bulgular LGBTİ bireylerin sağlık hizmeti alırken tedavinin gecikmesi, gereksiz tanı ve tahlillerle meşgul olma gibi sıkıntılar yaşayabileceğini göstermektedir. Alan yazın LGBTİ kimliğinden dolayı sağlık hizmeti alırken benzer şikayetler yaşayan bireylerin olduğunu göstermektedir. Bu çalışma sağlık hizmeti veren bireylerin eğitiminde ne gibi değişiklikler yapılacağına dair bir fikir oluşturabilir.