Abstract:
Dişi develerde görülen mastitis hem zoonotik hem de ekonomik açıdan önemlidir. Özellikle subklinik mastitisin, laktasyondaki dişi develerde infeksiyona yol açtığı ve süt üretiminde kayıplara sebep olduğu da bilinmektedir. Deve sütünün kanser, kronik hepatitis, hepatitis C, gıda allerjileri, diabetus mellitus, otizm gibi hastalıklarda terapotik amaçlı kullanıldığı düşünüldüğünde, mastitislerin sebep olduğu ekonomik kayıpların boyutu da büyümektedir. Bu sebeple mastitis etkenlerinin doğru, zamanında izolasyonu ve uygun antibiyotiğin seçimi bakterilerin üremesini engelleyerek ekonomik kayıpların azaltılması önem arz etmektedir.
Çalışmamızda 20 adet dromedarian ırkı dişi deveden alınan toplam 40 adet süt örneğinde CMT testi ve SHS sayımı ile subklinik mastitis ön tanısı yapılmıştır. Mastitise yol açan bakteriyel etkenlerin identifikasyonu için süt numuneleri kanlı agara ekilmiş, Gram boyama sonrasında triptik soy agarda saflaştırılan izolatlar, BD Phoenix™ otomatize identifikasyon sistemiyle doğrulanarak 16 adet dişi deveye ait numunelerden 4 (% 12.5) adet Staphylococcus aureus, 4 (% 12.5) adet Staphylococcus auricularis, 2 (% 6.25) adet Staphylococcus pettenkoferi, 2 (% 6.25) adet Staphylococcus cohnii spp. cohnii, 2 (% 6.25) adet Staphylococcus equorum, 2 (% 6.25) adet Staphylococcus capitis, 2 (% 6.25) adet Streptococcus agalactiae, 2 (% 6.25) adet Streptococcus dysgalactiae, 4 (% 12.5) adet Escherichia coli, 2 (% 6.25) Pseudomonas pseudalcaligenes, 2 (% 6.25) adet Corynebacterium pseudotuberculosis, 2 adet (% 6.25) Aerococcus viridans ve 2 (% 6.25) adet Gemella morbillorum tanımlanmıştır.
Araştırmamızda identifiye edilen Gram pozitif bakterilerin genel olarak Levofloksasin, Linezolid ve Tetrasiklin ve Daptomisin’e duyarlı, Beta laktam grubu antibiyotiklere ve makrolidlere dirençli oldukları belirlenmiş, S. aureus ve S.. cohnii spp. cohnii suşlarında Vankomisin direnci saptanmıştır. Gram negatif suşların ise genel olarak Sefepim ve Pipersilin’e duyarlı; Trimetoprim-Sülfometoksazol ve Amoksisilin-Klavulanik asite ise dirençli olduğu belirlenmiştir. Sonuç olarak infeksiyonun önlenmesi ve memenin sağlık durumunun izlenmesi gibi mastitis kontrol yöntemlerinin yanı sıra antimikrobiyel direnç gelişiminin önüne geçmek için etkene yönelik antibiyotik kullanımının sağlanması tavsiye edilmektedir.
