İltica hareketleri küreselleşme, ekonomik ve sosyal sebepler nedeni ile uluslararası düzeyde artarken Türkiye ise, yakın bölgesinde yaşanan siyasi istikrarsızlıklar ve iç çatışmalar nedeni ile bu konudan en çok etkilenen ülkelerin başında yer almaktadır. Türkiye bu nüfus hareketlerinde, bir yandan Avrupa Birliği (AB) ülkelerine geçmek isteyen yabancılar için transit ülke olurken diğer yandan ise hedef ülke olmaktadır. Son yıllarda AB ülkelerinin güvenlik, ekonomik ve sosyal sebepler ile kısıtlama getirdiği iltica hareketlerine, Türkiye uluslararası mülteci rejiminden kaynaklanan sorumluluklarının ötesinde tarihi, kültürel değerleri ve insani mülahazalarla kapılarını açarken diğer yandan tampon ülke olma konusunda çekinceleri de taşımaktadır.
Bu gelişmeler perspektifinde, Türkiye’nin uluslararası koruma konusunda iç hukukunda yaptığı düzenlemelerde, koruma altındakilere tanınan hak ve özgürlükleri uluslararası standartlara taşıma hedeflenirken diğer yandan bu alanın yönetiminde etkinlik sağlamak amaçlanmaktadır. İltica konusunda yürütülecek kamu hizmetleri, bu kişilerin yaşadıkları ülkelerden çoğu zaman evlerini, mallarını bırakarak dilini dahi bilmedikleri ülkelere geldikleri ve içinde bulundukları koşullar göz önüne alındığında ayrıca önem arz etmektedir.
While movements of asylum increase at an international level due to globalization, economic and social reasons, Turkey ranks among the first countries to be affected by this problem because of political instabilities and internal conflicts within its neighboring countries. On one hand, concerning these population movements, Turkey is the country of transit for foreigners who want to go to the countries of European Union (EU); on the other hand, it is also a destination country. In recent years, Turkey has granted asylum to many asylum seekers on the grounds of historical and cultural values, as well as humanitarian considerations, beyond its obligations arising from international asylum regime, while EU countries have imposed restrictions on such movements due to security-related, economic and social reasons. However, Turkey has concerns about being a buffer state.
From the perspective of these developments, Turkey aims to reach the level of the international standards regarding the regulations adopted in domestic law, with regard to the international protection, within the context of rights and obligations entitled to those who are granted protection. Turkey also aims to ensure efficiency in managing this area. Public services to be provided for asylum seekers are particularly important considering the fact that these people leave their countries and homes, mostly without taking their properties with them, and come to another country whose people speak a completely different language.