Traditional security approach focuses on the state and the
problem of national security. However, it is argued that
individuals should be privileged as the referent object of security.
Human security concept consists of actors and agendas that are
not evaluated by traditional security approach. Human security
holds that the security of the state does not necessarily ensure
the security of its citizens. The nation-state is experiencing an
erosion of power and sovereignty, and non-state actors are part
of the cause. One aspect of them is violent non-state actor
(VNSA) that contests the monopoly on violence of the state and
pose a pressing challenge to human security. This paper aims to
identify factors, trends, and developments that have contributed
to the emergence of VNSAs and their implications upon human
security.
Geleneksel güvenlik yaklaşımı, devlet ve ulusal güvenlik sorunsalı
üzerine odaklanır. Bununla birlikte, bireylerin güvenliğin referans
nesnesi olarak ayrıcalıklı kılınması gerektiği ileri sürülmektedir.
İnsan güvenliği kavramı, geleneksel güvenlik yaklaşımı
tarafından değerlendirmeye alınmayan aktörleri ve gündemleri
içerir. İnsan güvenliği, devletin güvenliğinin zorunlu olarak
insanların güvenliği anlamına gelmediği anlayışına sahiptir.
Ulus-devlet, egemenlik ve güç anlamında bir erozyon
yaşamaktadır ve devlet-dışı aktörler, bu sürecin bir nedenidir.
Devlet-dışı aktörlerin bir yönünü, devletin kuvvet kullanma
tekelini sorgulayan ve insan güvenliğine yönelik bir meydan
okuma oluşturan şiddet içeren devlet dışı aktörler oluşturur. Bu
çalışma, şiddet içeren devlet-dışı aktörlerin ortaya çıkışına
katkıda bulunan faktörleri, eğilimleri ve gelişmeleri insan
güvenliğine olan yansımaları çerçevesinde ortaya koymayı
amaçlamaktadır.