KBB pratiğinde en sık izlenen yakınmalardan birisi kulak çınlamasıdır (tinnitus).
Tinnitus tek başına bir yakınma olabileceği gibi işitme kaybı, baş dönmesi gibi
semptomlarla da birliktelik gösterebilir. Tinnitus hayat kalitesini ileri düzeyde
bozacak kadar şiddetli olabilir. Çok nadir durumlarda suisite neden olabilir
Bu makalede tinnitus nedeniyle suisid girişiminde bulunan 61 yaşında kadın
olgu sunuldu. Hastanın 2 ay önce geçirdiği seröz otit sonrası her iki kulakta sürekli
vasıfta çınlama şikayeti mevcuttu. Medikal tedaviye rağmen şikayetlerinde
gerileme olmadığını ve son dönemlerde çınlamaya bağlı uykusuzluk şikayetinin
de eklendiğini ifade etti. Mevcut durumla baş edemeyen hasta çaresizlik içinde,
suisit amaçlı 3 yudum tuz ruhu (Hidroklorik asit) içmesi sonrası yakınları tarafından
acil servisimize getirildi. Hastanın yapılan fizik muayenesinde vital bulgular
stabildi. Ağız tabanı mukozası, gingiva, sert ve yumuşak damakta yaygın
ülsere alanlar izlendi. Hastanın yapılan laringoskopik incelemesinde larengeal
yapılar ileri derecede ödemli ve ülsereydi. Otoskopik muayenede her iki timpanik
membran miringosklerotikti. Hasta solunum sıkıntısı açısından yakın takibe
alındı. Trakeostomi gerektiren bir durum izlenmedi.
Sonuç olarak tinnitus şikayeti ile başvuran hastaların yakınmasının şiddeti sorgulanmalı,
bu hastalarda depresif bulguların da bulunması halinde suisid girişiminde
bulunabilecekleri akılda tutulmalıdır. Bu hastaların sadece kulak burun boğaz
kliniklerince değil, gerekli durumlarda psikiatri kliniklerince de değerlendirilerek
destek alması sağlanmalıdır.
Tinnitus is one of the most common complaints in otolaryngology practice. Tinnitus
may often be accompanied with hearing loss and vertigo. Tinnitus may
impair the quality of life in advanced degrees. In very rare cases, it may cause
suicide.
In this report, we presented the case of a 61-year-old female patient who attempted
suicide due to tinnitus. She suffered from constant tinnitus in both ears
since she had undergone serous otitis media two months ago. Despite medical
treatment, tinnitus did not improve, and lately, she suffered from severe insomnia.
Due to severe tinnitus and insomnia, she drank hydrochloric acid. She was
consequently admitted to our emergency department by her family. On physical
examination, the patient’s vital signs were stable and floor of the mouth mucosa,
gingiva, and hard and soft palate had widely ulcerated areas. Severe laryngeal
edema and ulceration was observed on laryngoscopic examination. The eardrum
was myringosclerotic on otoscopic examination. The patient was closely
followed for respiratory distress; however, tracheostomy was not required.
The abovementioned case suggests that patients admitted with complaints of
tinnitus should be questioned for severity of depressive symptoms, considering
that the presence of depressive symptoms in these patients may result in an
attempt of suicide. These patients should be evaluated not only in otolaryngology
clinics but also in psychiatric clinics, and subsequently receive appropriate
support.