İÖ. 2. Binyıl sonları, Anadolu ve yakın çevresinde köklü değişimlerin yaşandığı
bir dönemdir. Bu dönemle birlikte, Yakındoğu’nun güçlü devletleri çeşitli sebeplere
bağlı toplu göç hareketleri sonucunda çöküşe geçmiş, Hititler başta olmak üzere pek çok
büyük uygarlık tarih sahnesinden çekilmiştir. İÖ 1200 yılları sonunda hız kazanan toplu
göç hareketleri neticesinde Anadolu’da yeni bir güç haline gelen uygarlıklardan birisi de
Frigler’dir.
Frigler, Anadolu Arkeolojisi açısından oldukça uzun bir süre “Karanlık Çağ”
olarak tanımlanan, ancak son yıllarda yürütülen yeni çalışmalar neticesinde sadece
yazınsal bir boşluk dışında çok da karanlık olmadığı anlaşılmaya başlanan bir dönemde
Anadolu’da hüküm sürmüş, burada köklü Anadolu geleneklerinin etkisi ve kendi
kültürlerinden katkılarla güçlü bir krallık kurmuşlardır. Günümüzde Ankara-Polatlı
yakınlarında yer alan Yassıhöyük/Gordion’u kendilerine başkent olarak seçen Frigler
başta ahşap, maden ve din gibi kültürel ögeleriyle Anadolu toplumları arasında geçiş
unsuru oluşturmuştur. Öncüllerinden edindiği bilgiyi, kendi öz kültürüyle yeniden
biçimlendirerek çevre kültürlere dağıtıcı rolü bulunan Frigler, çekirdek coğrafyası olan
Ankara ve Kızılırmak Kavsi arasında yer alan bölge dışında kalan kültür bölgeleri
içinde de –belli bir süre- etkin bir siyasi güç olagelmiştir.
Frig başkenti Yassıhöyük/Gordion’da yürütülen son arkeolojik çalışmalar,
yardımcı disiplinlerin de katkılarıyla Orta Anadolu’nun Demir Çağı kronolojisini
derinden sarsan yeni bulgular sunmuştur. Buna göre eskiden Kimmer istilası ile
ilişkilendirilen Gordion Tahrip Tabakası’nın tarihi bir yüzyıl geriye çekilmiş, bunun
sonucunda önceden Helen kültürünün etkisiyle oluşturulmuş olduğu düşünülen pek çok
Frig kültür ögesinin Anadolu’luğu ortaya konmuştur. Çalışma içerisinde bugüne dek tek
tek ele alınan ve bu haliyle fazlaca bir sonuç vermeyen, Batı Anadolu’da Frig kimliğini
ii
yansıtan buluntular bir arada değerlendirilmiştir. Bunun sonucunda uygarlığın başta din
ve dinle alakalı materyaller aracılığı ile kendi kültüründen ögeleri Batı Anadolu’nun
Demir Çağ toplumlarına aktardığı sonucuna ulaşılmıştır. Çalışma içerisinde aktarımların
İÖ 8. yy. içlerinde başladığı, İÖ 7-6 yüzyıllarda hız kazandığı, İÖ 6. yy’ın sonlarından
itibaren ise etkinin ters yönde geliştiği, Kimmer istilasıyla sarsılan Friglerin otonomik
yapısını kaybettiği ve daha önce bu bölgede yaşayan toplulukların en azından bir
kısmının Batı Anadolu’ya çeşitli göç yollarıyla gelerek yerleştikleri önerilmiştir.
End of the 2nd Millenium BC was a period in which radical changes took place
in Anatolia and close surroundings. In this period powerful states of the Near East
began to decline as a result of mass migration moves which were resulted from various
reasons and many great civilizations especially Hittites were collapsed. Phrygians were
among the civilizations that emerged as a new power as a result of the mass migration
movements which were escalated at the end of the 1200’s BC.
Phrygians dominated Anatolia in a period, which was considered as “the Dark
Age” for a long time in terms of Anatolian Archaeology though as a result of the recent
studies revealed that it was not a real dark age except for some literary gaps. They
formed a powerful kingdom with the effect of deep-rooted Anatolian treaditions and
contributions of their own cultures in this period. Establishing Gordion/Yassıhöyük
which was located in modern Ankara/Polatlı, Phrygians formed a transitional element
between Anatolian peoples especially with their cultural assets like wood and metal
working and with their religious contributions. By reshaping the knowledge they gained
from their predecessors with their own cultures and distributting it to surrounding
cultures, Phrygians for a period became an active political power also in the regions
which were located out of their heartlands, Ankara and Halys bend.
Recent archaeological studies which were conducted in Phrygian capital
Gordion, together with the contributions of auxilary disciplines, provided new results
that greatly changed the Central Anatolian Iron Age chronology. By this token, date of
the Gordion Destruction Layer which was thought to be related with Cimmerian
invasions so far was revised to one century earlier and a result of this Anatolian origin
of the many Phrygian cultural assets which were previously thought to be composed by
the influence of Greek culture was introduced. In this study, findings that illustrated
Phrygian existence in Western Anatolia but so far handled in scattered form and for this
iv
reason produced very little outcome, will be evaluated as a whole. As a result of this it
is concluded that the Phrygian civilization transmitted the elements of of its culture to
the Iron Age communities of Western Anatolia through mainly religion and materials
related to religion. This study proposes that the transmissions started in 8th century BC,
accelerated in 7th and 6th centuries, by the end of the 6th century process changed its
direction, shaken by the effects of Cimmerian Invasions Phrygians lost their authonomy
and some of the communities at least that were previously living in this region migrated
and settled to Western Anatolia through various routes.