21. yüzyılda Çin Halk Cumhuriyeti-Japonya ilişkileri ve milliyetçilik

Abstract

Bu tez milliyetçiliğin Çin Halk Cumhuriyeti – Japonya ilişkilerinde oynadığı rolü konu almaktadır. İki ülke ilişkilerinin 2000’li yıllarda çıkmaza girmesinin sebebinin 1980 ve 1990’larda yükselmeye başlayan ve 2000’lerde olgunlaşan milliyetçi söylem olduğu savunulmuştur. Uluslararası ilişkilerde çeşitli şartların devletleri rasyonel aktörler olmaya zorladığını var sayan realist ve liberal paradigmalar, materyal faktörleri, yapıyı, halkın refahını, ya da evrensel barışı analizlerinin merkezine koymaktadırlar. İnşacı teori ise aktörlerin kendilerini ve ötekiyi algılayışları ve davranışları noktasında durumsal bir gerçekliğin varlığından söz etmektedir. İçyapısal bir faktör olan milliyetçilik aktörlerin, dışarıdan bakıldığında, irrasyonel olarak görülebilen çıktılar vermelerine neden olabilmektedir. Milliyetçi söylemin bir ülkede yükselişe geçmesi çeşitli tarihsel, kimliksel ve kültürel faktörlerin hazırladığı uygun zeminde gerçekleşmektedir. Bu bağlamda Çin – Japonya ilişkilerinin 21.Yüzyıl’daki durumu ve bununla ilintili karamsar gelecek projeksiyonu söz konusu faktörlerin her iki ülke açısından karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesiyle ele alınmıştır.

This thesis examines the key role which nationalism plays in the formation of Sino-Japanese Relations. It is argued that the reason of worsening the relations of the two countries is the nationalism discourse which has risen in 1980 an1990’s and has been elaborated in 2000’s. The realist and liberal paradigms which argues that circumstances forces states to behave in certain ways; put the material factors, international structure, social harmony-comfort or universal peace into the center of their analysis. However constructivist theory is describing a picture which assume the existence of situational realities of actors. As a domestic variable, nationalism may be the reason of seeming irrational behavior of actors at the first look. Rising of Nationalism discourse in a country needs specific conditions about identity, culture and history. Because of this reason, the cold relations and dark future projections about Sino-Japanese diplomatic and politic relations can be understood only by analyzing that specific conditions. By doing this analyses it is excepted that illimunating the reasons of the worsening Sino – Japanese relations.