Doktorahttp://hdl.handle.net/11607/712024-03-28T17:45:21Z2024-03-28T17:45:21ZKedilerde Baş ve Boyun Bölgesinin Bilgisayarlı Tomografik MuayenesiFİDAN, Duyguhttp://hdl.handle.net/11607/51572024-03-27T01:00:37Z2024-03-26T00:00:00ZKedilerde Baş ve Boyun Bölgesinin Bilgisayarlı Tomografik Muayenesi
FİDAN, Duygu
Amaç: Kedilerin baş ve boyun bölgesine ilişkin anatomik yapılarının bilgisayarlı tomografik görüntülerine ilgili bilgi, ulusal ve uluslararası kaynaklarda yok sayılabilecek kadar azdır. Konu ile ilgili temel alınan kitaplarda da kedilere dair bilginin yetersiz olduğu tespit edilmiştir. Tanısal görüntülemenin temeli, normal anatomik yapıların görüntülerinin bilinmesidir. Bu nedenle bu çalışmada, kedilerde baş ve boyun bölgesinin bilgisayarlı tomografik anatomisinin detaylı olarak ortaya konması amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: Çalışmanın hayvan materyalini farklı şikayetler ile getirilen, ancak baş ve boyun bölgesine ilişkin herhangi bir sağlık problemi olmayan 10 adet kedi oluşturmuştur. Kediler melez ırk, 1 ila 5 yaş arasında, vücut ağırlıkları 4,22±0,96 kg’dır. Kedilerin baş ve boyun bölgesinin kontrastsız ve kontrastlı sagittal, transversal ve dorsal kesitlerdeki bilgisayarlı tomografi görüntülerinde, anatomik yapıların yerleşimleri belirtilmiş, boyutsal ölçümleri yapılmış ve bazı indeksler hesaplanmıştır. Kafatasının, nazal septumun, temporomandibular eklemin, horizontal kulak kanalı ve bulla tympanica’nın, bulbus oculi’nin, tiroid bezinin, trachea’nın, hipofiz bezinin ve servikal vertebraların ölçümleri yapılmıştır. İncelenen yapıların atenüasyon değerleri, kontrastsız ve kontrastlı görüntülerde ROI aracı ile ölçülmüş ve ölçümler arası istatistiksel anlamda farklılık olup olmadığı Wilcoxon Sıralı İşaret Testi aracılığıyla belirlenmiştir. SPSS paket programı ile ölçümlerin %95 güven aralıkları, ortalama, ortanca (medyan) ve standart sapma değerleri hesaplanmıştır. Elde edilen değerlerin birbiri ile korelasyonu ve tekrarlı ölçümlerin anlamlı farklılıkları analiz edilmiştir.
Bulgular: Kraniometrik ölçümlerin ortanca değerleri, kranial uzunluk 66,75±4,03 mm, kafatası uzunluğu 85,60±5,44 mm, nazal kemik mesafesi 28,25±2,42 mm, viscerokranial
uzunluk 18,80±2,31 mm, nörokraniumun yüksekliği 31,55±1,40 mm, nörokranimunun uzunluğu 60,65±2,97 mm, sagittal yay 73,60±5,45 mm, maksimum zigomatik genişlik değerleri 61,75±3,89 mm, nörokraniumun maksimum genişliği 41,05±1,50 mm ve biauricular yay 78,70±3,98 mm olarak bulunmuştur. Kraniometrik ölçümler ile hesaplanan kranial indeks 48,37±2,88, kafatası indeksi 71,34±3,90, fasiyal indeks 312,83±33,91, nörokranium indeksi 52,87±2,52 ve nörokranium ve kafatası indeksi 70,91±1,78 olarak bulunmuştur. Nazal septum deviasyon açısının ortanca değeri 1,65±6,93º ve mesafesinin 0,15±0,52 mm olduğu saptanmıştır. Temporomandibular eklemin aralığı üç farklı kesit üzerinde ölçülmüş ve aralarında anlamlı (p=0,200) farklılık olmadığı gözlenmiştir, değeri 0,60±0,11 mm’dir. Horizontal kulak kanalının (Hkk) yüksekliği transversal ve sagittal kesitlerde ölçülmüş ve anlamlı farklılık olmadığı görülmüştür (p=0,343). Hkk yüksekliği 4,80±0,30 mm, bulla tympanica’nın alanı 81,67±21,02 mm², bulla tympanica’nın kemik kalınlığı 0,90±0,03 mm bulunmuştur. Göz boşluklarının ve lensin AP ve ML mesafe ölçümleri gerçekleştirilmiş. Ön kamaranın, lensin, vitröz kamaranın, gözün AP mesafesini sırasıyla 5,05±0,29 mm, 7,70±0,63 mm, 8,20±0,36 mm, 20,95±0,81 mm olarak bulunmuştur. Lens ve gözün ML ölçümleri sagittal ve dorsal kesitlerde yapılmıştır. Lensin ML mesafesi sagittal kesitte 12,05±1,13 mm ve dorsal kesitte 11,70±0,83 mm’dir ve aralarında anlamlı bir farklılık gözlenmemiştir (p=0,058). Gözün ML mesafesinin sagittal kesitte 21,05±0,95 mm ve dorsal kesitte 21,05±1,11 mm olduğu görülmüş ve aralarında anlamlı bir farklılık gözlenmemiştir (p=0,480). Oblik sagittal kesitte optik sinirin çapı 2,40±0,39 mm’dir. Göz hacmi, tiroid hacmi ve hipofiz hacmi hesaplanmıştır ve sırasıyla 5078,26±495,63 mm³, 72,18±42,93 mm³, 16,03±5,38 mm³ bulunmuştur. Hipofiz bezi beyin oranı 0,33±0,06 bulunmuştur. Beyin dokusunun, glandula mandibularis’in, temporomandibular eklemin, optik sinirin, tiroid ve hipofiz bezinin, vertebral kanalın atenüasyon değerlerinin kontrastlı görüntülerde anlamlı olarak arttığı görülmüştür (p<0,05).
Sonuç: Bu tez çalışmasında kedilerde baş ve boyun bölgesinin tomografik anatomisine ilgili önemli veriler elde edilmiştir ki bulguların bir bölümü kedilerde ilk kez bu çalışma ile ortaya konmuştur. Dolayısıyla bu çalışmanın literatüre büyük katkı sağlayacağı, kedi hekimliği ile uğraşan veteriner hekimler için önemli bir kılavuz olacağı ve yeni çalışmalara da rehberlik edeceği kanaatindeyiz.
2024-03-26T00:00:00ZRatlarda Deneysel Asetaminofen Toksikasyonunda İncir (Ficus carica) Çekirdeği Yağının Etkilerinin AraştırılmasıBardakçı Yılmaz, Özgehttp://hdl.handle.net/11607/51532024-03-13T07:02:02Z2024-01-01T00:00:00ZRatlarda Deneysel Asetaminofen Toksikasyonunda İncir (Ficus carica) Çekirdeği Yağının Etkilerinin Araştırılması
Bardakçı Yılmaz, Özge
Amaç: Bu çalışmanın amacı, asetaminofen (N-asetil-p-aminofenol, APAP) ile toksikasyon oluşturulmuş ratlarda, incir (Ficus carica, FCY) çekirdeği yağının DNA, karaciğer ve böbrek dokularına yönelik koruyucu etkileri ile antioksidan/oksidan denge üzerine etkilerinin araştırılmasıdır.
Gereç ve Yöntem: 48 adet Wistar albino dişi rat 6 gruba ayrıldı; kontrol, APAP, FCY-1, FCY-2, APAP+FCY-1 ve APAP+FCY-2. FCY-1 gruplarına 3 ml/kg/gün ve FCY-2 gruplarına 6 ml/kg/gün dozda incir çekirdeği yağı verildi. 7 gün FCY-1 ve FCY-2 uygulamalarından sonra APAP toksikasyonu 3 g/kg dozda indüklendi. Belirtilen farmakolojik ajanlar oral gavaj ile uygulandı. APAP uygulamasından 24 saat sonra anestezi altındaki ratlardan kan örnekleri ve ötenazi sonrası karaciğer ve böbrek dokuları alındı.
Bulgular: Serum örneklerinden yapılan biyokimyasal parametre analizleri sonucunda, diğer deneysel gruplarla karşılaştırıldığında APAP grubunda ALP, AST ve kreatinin değerleri istatiksel olarak yüksek bulundu. Dokulara ait antioksidan ve oksidan parametre sonuçları APAP grubu ile karşılaştırıldığında, FCY verilen toksikasyon gruplarında süperoksit dismutaz aktiviteleri (böbrek dokusu APAP+FCY-2 hariç), glutatyon seviyeleri (karaciğer dokusu APAP+FCY-1 hariç) ve katalaz aktiviteleri (karaciğer dokusu APAP+FCY-1 hariç) istatistiksel olarak yüksek, malondialdehit seviyeleri istatistiksel olarak daha düşük bulundu. Lenfositlerden yapılan DNA hasarı ölçümünde, hem APAP+FCY-1 hem de APAP+FCY-2 gruplarına göre APAP grubunda kuyruk momenti ve kuyruk yoğunluğunun anlamlı olarak yüksek olduğu belirlendi. Her iki dokunun histolojik olarak yapılan değerlendirmesinde, APAP grubunda yaygın kanamalar, yer yer nekroze odaklar ve hepatositlerin glikojen depolama yeteneğinin kaybolmuş olduğu görüldü. Buna karşılık FCY verilen toksikasyon gruplarının bulguları kontrol grubu ile benzerlik gösterdi.
Sonuç: Çalışmamızda deneysel asetaminofen toksikasyonunda incir çekirdeği yağının hepatoprotektif ve nefroprotektif etkilerinin olduğu sonucuna varıldı.
2024-01-01T00:00:00ZPRETERM BEBEKLERDE FARKLI BESLENME YÖNTEMLERİNİN BEBEĞİN AĞIRLIĞINA, TAM ORAL BESLENMEYE GEÇİŞ SÜRESİNE VE EMZİRME BAŞARISINA ETKİSİYapar, Tuğbahttp://hdl.handle.net/11607/51512024-03-12T01:00:36Z2024-03-11T00:00:00ZPRETERM BEBEKLERDE FARKLI BESLENME YÖNTEMLERİNİN BEBEĞİN AĞIRLIĞINA, TAM ORAL BESLENMEYE GEÇİŞ SÜRESİNE VE EMZİRME BAŞARISINA ETKİSİ
Yapar, Tuğba
Amaç: Bu çalışmanın amacı, preterm bebeklerde parmakla besleme ve enjektörle beslenme yöntemlerinin bebeğin ağırlığına, tam oral beslenmeye geçiş süresine ve emzirme başarısına etkisini araştırmaktır.
Gereç ve Yöntem: Araştırma paralel gruplar randomize deneysel çalışma olarak gerçekleştirilmiştir. Araştırma Şubat 2022-Aralık 2022 tarihleri arasında Aydın Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde yapılmıştır. Örnekleme, yenidoğan yoğun bakım ünitesinde bakım ve tedavi gören 320/7-366/7 gestasyon haftasına sahip preterm bebekler alınmıştır. Örneklemde çalışma grubu 1’e n=38 ve çalışma grubu 2’ye n=36 bebek randomizasyonla atanarak n=74 bebekle araştırma tamamlanmıştır. Veriler, Preterm Bebeği Tanıtıcı Bilgi Formu, Preterm Bebek İzlem Formu ve LATCH Emzirme Tanılama Ölçüm Aracı ile toplanmıştır. Çalışma gruplarına seçilen bebekler her gün üç beslenme öğününde çalışma grubuna göre parmak ya da enjektörle beslenmiştir. Tam oral beslenmeye geçtikten sonra bebeklerin; tam oral beslenmeye geçiş süreleri ve LATCH ile emzirme başarısı ölçülmüştür. Araştırma verileri Mann Whitney U testi ve t testi kullanılarak analiz edilmiştir.
Bulgular: Parmak ve enjektörle beslenen grupta yer alan bebeklerin tam oral beslenmeye geçişteki ağırlıkları, tam oral beslenmeye geçiş süreleri ve LATCH puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark olmadığı görüldü. Parmakla beslenen bebeklerin tam oral beslenmeye geçişteki ağırlılıkları ortalama 2231,39±465,14 gram olup, enjektörle beslenen bebeklerin tam oral beslenmeye geçişteki ağırlıkları ortalama 2155.61±359.39 gramdır (p=0,437). Parmakla beslenen bebeklerin tam oral beslenmeye geçiş süreleri ortalama 3,84±1,55 gün olup, enjektörle beslenen bebeklerin tam oral beslenmeye geçiş süreleri ortalama 4,28±1,78 gündür (p=0,334). Parmakla beslenen bebeklerin LATCH puan ortalaması 8,10±1,77, enjektörle beslenen bebeklerin LATCH puan ortalaması 8,16±1,76 olarak belirlenmiştir (p=0,888).
Sonuç: Preterm bebeklerde parmakla ve enjektörle besleme yöntemlerinin bebeğin tam oral beslenmeye geçişteki ağırlığı, tam oral beslenmeye geçiş süresi ve emzirme başarısına etkisi açısından aralarında fark yoktur.
2024-03-11T00:00:00ZSİMENTAL DÜVELERDE DOĞUMDAN PUBERTASA KADAR SERUM ANTİ MÜLLERİAN HORMON (AMH) VE PROGESTERON (P4) DÜZEYLERİNİN ARAŞTIRILMASIKocaarslan, Ümit Feyyazhttp://hdl.handle.net/11607/51502024-03-08T01:00:35Z2024-01-01T00:00:00ZSİMENTAL DÜVELERDE DOĞUMDAN PUBERTASA KADAR SERUM ANTİ MÜLLERİAN HORMON (AMH) VE PROGESTERON (P4) DÜZEYLERİNİN ARAŞTIRILMASI
Kocaarslan, Ümit Feyyaz
Amaç: Sunulan doktora tez çalışmasında, düvelerin doğumundan pubertasa ulaşana kadarki süreçte Anti-Müllerian hormon (AMH) seviyelerinin belirlenmesi ve damızlık hayvan seçimindeki belirleyiciliği araştırılacaktır. Progesteron (P4) düzeyleri buzağıların pubertasa ulaşma yaşlarını belirlemek için kullanılacaktır.
Gereç ve Yöntem: Çalışmada 10 baş sağlıklı kombine verimli Simental ırkı (Fleckvich) dişi buzağı kullanıldı. Serum AMH ve P4 düzeylerini belirlemek amacıyla sağlıklı doğan buzağılardan, doğduğu gün, dördüncü aya kadar ayda bir, dördüncü aydan sonra yaklaşık 18. aya kadar on beş günde bir kan örnekleri alındı. Serum örnekleri ölçümler yapılana kadar -20 °C'de saklandı. Hormon ölçümleri ticari kit kullanılarak ELISA yöntemi ile yapıldı. Çiftleşme olgunluğuna erişen hayvanlar tohumlandı. Gebelik muayenesi, tohumlama sonrası 30. günde ultrason ile yapıldı. İstatistiksel değerlendirmelerde Statistical Package for the Social Sciences 22.0 programı kullanıldı.
Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 10 buzağının pubertasa ulaşma yaşları ortalaması 382.5±14.87 gün olarak belirlendi. Buzağılar erken (<400 gün) ve geç (>400 gün) pubertasa ulaşanlar olarak iki gruba ayrıldığında, erken pubertasa ulaşan grupta pubertas yaş ortalaması 347.5±4.61 gün, geç pubertasa ulaşan grupta ise 435±8.66 gün olarak belirlendi.
AMH'nin pubertas öncesi ortalama (0,80±,033) değerlerinin pubertas sonrası ortalamasına (0,74±0,028) göre istatistiksel olarak önemli düzeyde (p=0,006) yüksek olduğu belirlendi. Erken pubertasa ulaşan grupta serum AMH değerinin 0.82±0,02, geç pubertasa ulaşan grupta ise 0.74±0.01 ng/ml olduğu tespit edildi. Yapılan istatistiki değerlendirmede erken pubertasa ulaşan grupta AMH değerlerinin daha yüksek olduğu (p<0.001) tespit edildi.
Ayrıca tohumlama sonrası 30. günde yapılan gebelik muayenesinde çalışmaya dahil edilen 10 hayvandan 9'unun ilk tohumlamada, diğer hayvanın 2. tohumlamada gebe kaldığı belirlendi.
Sonuç: Simental ırkı düvelerde serum AMH seviyelerinin, erken pubertasa ulaşan düvelerde, geç pubertasa ulaşan düvelere kıyasla daha yüksek olduğu; yine pubertas öncesi AMH değerlerinin pubertas sonrasına göre daha yüksek olduğu dolayısıyla folikül rezervinin kullanılmaya başlandığı pubertas sonrasında düşmeye başladığı sonucuna varıldı.
2024-01-01T00:00:00Z