Please use this identifier to cite or link to this item: http://hdl.handle.net/11607/5374
Title: Sarı kantaron (hypericum perforatum) yağı ve çörek otu (nigella sativa) yağının ratlarda intraperitoneal yapışmalar üzerine etkinliğinin araştırılması
Authors: Kılıç, Nuh
Tekin, Selim
aydın adnan menderes üniversitesi sağlık bilimleri enstitüsü veterinerlik cerrahisi
Keywords: adhezyon, fibrozis. sarı kantaron yağı, çörek otu yağı, rat
Issue Date: 18-Aug-2025
Abstract: Amaç: Bu çalışmanın amacı, sarı kantaron yağı (Hypericum perforatum) ve çörek otu yağının (Nigella sativa) anti-inflamatuar, antioksidan, antibakteriyel ve immunomodülatör etkilerinden yola çıkarak, deneysel olarak oluşturulan intraperitoneal yapışıklık modelinde bu ajanların yapışıklık önleyici potansiyelini makroskobik, histopatolojik ve immünohistokimyasal düzeylerde değerlendirmektir. Yöntem: Çalışmada, 50 adet erkek Sprague-Dawley sıçan beş gruba ayrılarak intraperitoneal yapışıklık modeli oluşturulmuştur. Kontrol, serum fizyolojik, zeytinyağı, sarı kantaron yağı ve çörek otu yağı gruplarına ait uygulamalar sonrası, postoperatif 14. günde relaparotomi yapılmıştır. Yapışıklık skorları Nair’in skalasına göre makroskobik olarak değerlendirilmiş; histopatolojik olarak fibrozis ve inflamasyon düzeyleri semikantitatif olarak analiz edilmiştir. Ayrıca, TGF-β1 ve iNOS sitokin ekspresyonları immunohistokimyasal yöntemle incelenmiştir. İstatistiksel analizlerde Kruskal-Wallis testi ve ki-kare testi kullanılmış, anlamlılık düzeyi p < 0,05 olarak belirlenmiştir. Bulgular: Makroskobik incelemelerde, çörek otu yağı ve serum fizyolojik gruplarında diffüz adhezyon gelişiminin en az düzeyde olduğu ve bu farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu belirlenmiştir (p = 0,006). Zeytinyağı grubunda ise diffüz adhezyon oranı en yüksek düzeydedir. Histopatolojik değerlendirmelerde, fibröz doku proliferasyonu ve yangısal infiltrasyonun sarı kantaron yağı ve çörek otu yağı gruplarında daha sınırlı olduğu gözlemlenmiştir. İmmünohistokimyasal bulgular, TGF-β1 salınımının özellikle fibröz bantların bulunduğu alanlarda yoğunlaştığını, iNOS ekspresyonunun ise tüm gruplarda düşük düzeyde gerçekleştiğini göstermiştir. Sonuç: Çörek otu yağı ve serum fizyolojik uygulamalarının intraperitoneal yapışıklıkların önlenmesinde etkili olduğu saptanmıştır. Zeytinyağı ise bu süreçte etkisiz kalmıştır. Sarı kantaron yağı ise orta düzeyde bir koruyucu etki göstermiştir. TGF-β1 salınımının artışı, fibrozis şiddetiyle doğrudan ilişkili bulunmuş; bu da TGF-β1’in adezyon patofizyolojisinde önemli bir rol oynadığını göstermektedir. Elde edilen veriler, yapışıklık gelişiminin sadece inflamatuar süreçlere değil, aynı zamanda fibroblast aktivitesine bağlı olduğunu ve gelecekte immünomodülatör temelli tedavi stratejilerinin geliştirilmesi gerektiğini göstermektedir.
URI: http://hdl.handle.net/11607/5374
Appears in Collections:Doktora

Files in This Item:
File Description SizeFormat 
SELİM TEKİN DR son hali 30.07.2025.pdf2.6 MBAdobe PDFView/Open


Items in DSpace are protected by copyright, with all rights reserved, unless otherwise indicated.