Please use this identifier to cite or link to this item:
http://hdl.handle.net/11607/4320
Title: | RASYONALİZM’DEN FİDEİZM’E: KANT VE KIERKEGAARD |
Authors: | Saygın, Tuncay Sağlam, Osman Nuri AYDIN ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE ANABİLİM DALI |
Keywords: | Akıl, İnanç, Kant, Kierkegaard |
Issue Date: | 2020 |
Publisher: | AYDIN ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ |
Abstract: | RASYONALİZM’DEN FİDEİZM’E: KANT VE KİERKEGAARD Osman Nuri SAĞLAM Yüksek Lisans Tezi, Felsefe Anabilim Dalı Tez Danışmanı: Doç. Dr. Tuncay SAYGIN 2020, XI, 125 Sayfa Günümüzde “inanç” ve “inanılan şey” hakkındaki tartışmalar hem bireysel hem de bilimsel anlamda varlığını sürdürmektedir. Kişi inançları (varoluş bakımından) söz konusu olduğunda inancın öznel olduğu, “inanma”nın altında yatan akli nedenler söz konusu olduğunda ise nesnel olduğu yönünde gerekçelendirmeler yapılmaktadır. Bu çalışma; inanç mefhumuna, akıl eleştirisi neticesinde nesnellik atfeden Kant ve “inancın” öznenin varoluşunun dinamizmi olduğunu belirten Kierkegaard felsefelerindeki karşıtlığı takip ederek inancın evrensel mi yoksa bireysel mi olduğunu araştırmaktadır. Çalışmanın birinci bölümünde, Kant’a değin süregelen geleneksel metafiziğin öğretileri, bu metafiziğin Tanrı kanıtlamaları ile kıyas içinde araştırılmıştır. Aydınlanma’nın geleneksel metafiziğe eleştirisi ve Kant’ın yeni bir metafizik öğretisi kurma girişimi çerçevesinde akıl eleştirisi incelenerek, Kant’ın, hem bilginin, hem metafiziğin, hem de bir “akıl inancının evrensel olabileceği” düşüncesi tartışılmıştır. Çalışmanın ikinci bölümünde, Kant sonrası idealist felsefenin, öznelliği ve bireyi nesnellik çatısı altında erittiği iddiası üzerinden teoloji eleştirisini geliştiren Kierkegaard felsefesinde “inanç” kavramının yeri araştırılmıştır. Hakikati öznellik olarak ele alan Kierkegaard felsefesinde “inanç” kavramının akıl ve nesnellik ile olan bağının neden reddedildiği ve inanmanın neden bireyin varoluşuna indirgendiği tartışılmıştır. Böylelikle; sonuçta, inanma edimine getirilen karşıt iki düşünce yaklaşımı karşılaştırılarak bu edimin hangi koşullarda ve ne tür gerekçelerle ortaya çıktığını, ahlak ile bilim ile ve en nihayetinde tek tek insanların varoluşları ile nasıl ilişkide olduğunu gösterilmeye çalışılmıştır. |
URI: | http://hdl.handle.net/11607/4320 |
Appears in Collections: | Yüksek Lisans |
Files in This Item:
File | Description | Size | Format | |
---|---|---|---|---|
634765.pdf | 1.6 MB | Adobe PDF | View/Open |
Items in DSpace are protected by copyright, with all rights reserved, unless otherwise indicated.