SURİYE’DEN SIĞINMACILARA YÖNELİK KENT GÜVENLİĞİNE AİT RİSK ALGILARININ İNCELENMESİ

Abstract

ÖZET SURİYE’DEN SIĞINMACILARA YÖNELİK KENT GÜVENLİĞİNE AİT RİSK ALGILARININ İNCELENMESİ Meliha Sümeyra TOPALAKCI Yüksek Lisans Tezi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Anabilim Dalı Tez Danışmanı: Dr. Öğr. Üyesi Halil MUTİOĞLU 2019, XXIV + 131 sayfa Günümüzde kent problemlerinin başında güvenlik sorunu gelmektedir. Sanayileşme sonucu büyüyen kentler ve artan kentli sayısı ile beraber toplum yapısı giderek karmaşık bir hal almış bunun sonucunda güvenlik problemleri artmıştır. Doğal nüfus artışı ve kırdan kente olan iç göçler dışında kentte nüfusu arttıran diğer bir olay ise dış göçtür. Bu çalışmada güvenlik olgusu göç ve kent güvenliği ilişkisi kapsamında incelenmiştir. Bilindiği üzere Türkiye 2011’den beri ülkesi iç savaş halinde olan 3,5 milyondan fazla Suriye’den kaçarak Türkiye’ye gelen sığınmacıya ev sahipliği yapmakta ve transit ülke görevi görmektedir. Buradan hareketle geçicilikten kalıcılığa doğru evrilen Suriyeli sığınmacıların kentlerde sayılarının her geçen gün artması hem kentlerde hem de yerel halkla aralarında sorunlar çıkmasına neden olmuştur. Çalışmada bu kapsamda sığınmacıların kent güvenliğine ait risk algıları araştırılmış, kentte güvenliği etkileyen unsurlar ile sağlık, barınma, eğitim, istihdam ve uyum sorunu yaşayan Suriyeli sığınmacılar arasında suç teorileri ile sosyolojik açıdan bağlantı kurulmaya çalışılmıştır. Çalışmanın ilk üç bölümünde literatür taraması yapılarak göç kuramlarına, suç teorilerine, göç ve kent güvenliğiyle ilgili araştırmalara yer verilmiştir. Suriyeli sığınmacıların kentteki sorun alanları analiz edilmiş bu sorunlara çözüm önerileri getirilmiştir. Çalışmanın dördüncü bölümünde bu amaç doğrultusunda İstanbul ilinde 115 Türk vatandaşı ile gerçekleştirilen derinlemesine mülakat yöntemine dayanan görüşmeler ve bu görüşmelerden elde edilen bulgular yer almaktadır. Çalışma tartışma ve öneriler bölümü ile sonlanmaktadır. Literatürde kent güvenliği, göç ve uyumu içeren kapsamlı bir sosyolojik araştırma eksikliği bulunmaktadır. Göç sürecinin iyi yönetilebilmesi için çok boyutlu ve çözüm odaklı bir araştırmanın bu eksikliğe katkıda bulunacağını umuyorum.