SPOR BİLİMLERİNDE ÖĞRENME STİLLERİNİN AKADEMİK MOTİVASYONA ETKİSİ

Abstract

SPOR BİLİMLERİNDE ÖĞRENME STİLLERİNİN AKADEMİK MOTİVASYONA ETKİSİ Ünal M. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor Eğitimi Programı, Yüksek Lisans Tezi, Aydın, 2021. Öğretmenler öğrencilerin yatkın oldukları öğrenme stillerini geliştirmelerine yardımcı olmalıdır. Böylece öğrenciler gerçekleri daha iyi algılayan, öğrenme stillerinden etkili bir şekilde yararlanabilen, neyi nasıl öğreneceklerini ve öğrendiklerini nasıl kullanabileceğini bilen bireyler haline geleceklerdir. Söz konusu bu durum yükseköğretim kurumlarında yürütülmekte olan, müfredatı uygulamalı ve teorik derslerden oluşan Spor Bilimleri Temel Alanı için de geçerlidir. Bu nedenle araştırmada Spor Bilimlerinde öğrenme stillerinin akademik motivasyona etkisinin değerlendirilmesi amaçlandı. Araştırmanın örneklemi 2019-2020 Eğitim Öğretim yılında Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’nde öğrenim gören 552 (n=256 kadın ve n=295 erkek) gönüllü öğrenciden oluştu. Öğrencilerin öğrenme stillerinin ve akademik motivasyonlarının belirlenmesinde Öğretmen Adayları Öğrenme Stilleri Ölçeği (ÖAÖSÖ) ve Akademik Motivasyon Ölçeği (AMÖ) kullanıldı. Araştırma sonucunda öğrencilerin kinestetik öğrenme stilinin yatkın oldukları görüldü. Öğrencilerin yatkın oldukları öğrenme stillerinin akademik motivasyonlarını etkilediği; kinestetik öğrenme stiline yatkın olan öğrencilerin akademik motivasyonu en yüksek olan öğrenciler olduğu belirlendi. Akademik motivasyonu en düşük olan öğrencilerin işitsel öğrenme stiline yatkın olan öğrenciler olduğu anlaşıldı. Araştırmada elde edilen sonuçlar doğrultusunda yükseköğretim kurumlarında spor eğitimi alan öğrencilerin öğrenme stillerinin belirlenmesi, öğretim programları ve ders içerikleri hazırlanırken öğrencilerin yatkın oldukları öğrenme stillerinin göz önünde bulundurulması ve farklı öğrenme stillerine yatkın öğrencilerin ihtiyaçları doğrultusunda göre ders içeriklerinin düzenlenmesi önerilebilir. Böylece yükseköğretim kurumlarında verilen spor eğitiminin kalitesinin artabileceği ön görülmektedir.