Please use this identifier to cite or link to this item: http://hdl.handle.net/11607/3537
Title: POSTPARTUM KLİNİK VE SUBKLİNİK ENDOMETRİTİSLİ SÜTÇÜ İNEKLERDE TANI ANINDAKİ VE TEDAVİ SONRASINDAKİ İNFLAMATUAR SİTOKİN DÜZEYLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Authors: Musal, Bayazıt
Peker, Cevdet
Adnan Menderes Üniversitesi Veteriner Fakültesi Doğum ve Jinekoloji ABD
Keywords: Endometritis, sitokin, sütçü inek, tanı, tedavi
Issue Date: 2019
Publisher: Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü
Abstract: ÖZET POSTPARTUM KLİNİK VE SUBKLİNİK ENDOMETRİTİSLİ SÜTÇÜ İNEKLERDE TANI ANINDAKİ VE TEDAVİ SONRASINDAKİ İNFLAMATUAR SİTOKİN DÜZEYLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Peker C. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Doğum ve Jinekoloji (Veteriner) Programı, Doktora Tezi, Aydın, 2019. Bu çalışmanın amacı, erken postpartum (pp) dönemde sağlıklı, klinik endometritisli (KE) ve subklinik endometritisli (SKE) sütçü inekler arasındaki serum inflamatuar sitokin [Tümör nekrozis faktör-alfa (TNF-α), İnterlökin-1beta (IL-1β), İnterlökin-6 (IL-6), İnterlökin-8 (IL-8) ve İnterlökin-10 (IL-10)] düzeylerini karşılaştırmaktı. Ayrıca bu sitokinlerin endometritis sağaltımına ve zamana bağlı değişimlerinin gözlemlenmesi amaçlandı. Çalışmaya toplam 127 Holstein-Friesian inek dahil edildi ve arka arkaya üç muayene [pp 21-27 (I. muayene), 28-34 (II. muayene) ve 35-41. (III. muayene) günler] gerçekleştirildi. Bu muayeneler sırasında ineklerin genel sistemik kontrolleri, vücut sıcaklığı ve vücut kondisyon skoru (VKS) ölçümleri yapılarak, kan örnekleri alındı. Birinci ve III. muayenelerde jinekolojik kontroller (inspeksiyon, vajinal, transrektal, ultrasonografik ve endometriyal sitolojik muayeneler) yapıldı. İnekler I. muayenede vajinal akıntı skorları (VAS) ve endometriyal polimorfnükleer hücre (PMN) oranlarına göre endometritis negatif, KE ve SKE olarak sınıflandırıldı. Tanıdan hemen sonra KE ve SKE saptanan ineklere intrauterin sefapirin uygulandı. Tedaviden 14 gün sonra (III. muayene) ineklerin VAS ve endometriyal PMN oranları tekrar değerlendirildi, KE ve SKE’li inekler iyileşen ve iyileşmeyenler olarak ikiye ayrıldı. Bu aşamayı takiben sözü edilen 127 inekten rastgele olacak şekilde sitokinlerin diagnostik potansiyelini değerlendirmek için üç ana grup [Sağlıklı Kontrol Grubu (GI) (n=22), Klinik Endometritis Grubu (GII) (n=22), Subklinik Endometritis Grubu (GIII) (n=20)] ve tedaviyle ilgili farklılıkların değerlendirilmesi için beş alt grup [Sağlıklı Alt Kontrol Grubu (GIx) (n=13), İyileşen Klinik Endometritis Grubu (GIIp) (n=11), İyileşmeyen Klinik Endometritis Grubu (GIIn) (n=11), İyileşen Subklinik Endometritis Grubu (GIIIp) (n=11), İyileşmeyen Subklinik Endometritis Grubu (GIIIn) (n=9)] oluşturuldu. Tüm serum sitokin ölçümleri ELISA yöntemiyle gerçekleştirildi. Çalışmada, pp 21-27. günlerde KE ve SKE prevalansı sırasıyla %26,15 ve %23,85 bulundu. Endometritis tedavisini takiben iki hafta sonra, klinik ve sitolojik iyileşme oranları KE için %60,60 ve SKE için %70,97 olarak bulundu. İneklerin ortalama yaş, 7 günlük süt verimi, parite, pp gün, vücut sıcaklığı ve VKS değerleri ile ovaryumlardaki fonksiyonel yapıların dağılımları hem gruplar, hem de alt gruplar içerisinde benzerdi. Ayrıca alt grupların siklik aktivite oranları arasında da bir farklılık bulunmadı. Çalışmanın yapıldığı süre boyunca tüm alt gruplarda VKS ortalamalarının önemli ölçüde azaldığı, vücut sıcaklıklarının ise değişim göstermediği tespit edildi. Ultrasonografide pp 21-27. günlerde serviks uteri çaplarının KE ve SKE’li ineklerde, sağlıklı ineklerden önemli ölçüde yüksek olduğu belirlendi. Tümör nekrozis faktör-alfa, IL-1β ve IL-8 düzeyleri GII’de GI’den önemli ölçüde yüksek bulundu. İnterlökin-6 ve IL-10 düzeyleri ise tüm gruplarda benzerdi. Yine tanı anında GI ve GIII arasındaki hiçbir sitokin düzeyinde farklılık görülmedi. Alt gruplarda yapılan tekrarlı ölçümlerde endometritis tedavi yanıtları ve sitokin düzeyleri arasında tam bir ilişki gözlenmedi. Ayrıca tüm sitokin düzeylerinin tedavi yanıtı ve uterusun sağlık durumundan etkilenmeksizin erken pp dönemde doğrusal bir seyir izlediği görüldü. Sonuç olarak erken pp dönemdeki ineklerde ölçülen yüksek serum IL-1β, TNF-α ve IL-8 düzeyleri persiste bir klinik uterus enfeksiyonunu yansıtabilir. Subklinik endometritislerde ise sistemik sitokin düzeylerini etkileyecek şiddette yangısal değişimlerin ortaya çıkmadığı söylenebilir. Bu çalışmada elde edilen sonuçların, başta ineklerde endometritis tedavisi olmak üzere gelecek araştırmalara temel oluşturabileceği düşünülmektedir.
URI: http://hdl.handle.net/11607/3537
Appears in Collections:Doktora

Files in This Item:
File Description SizeFormat 
TEZ Cevdet PEKER.docx8.3 MBMicrosoft Word XMLView/Open


Items in DSpace are protected by copyright, with all rights reserved, unless otherwise indicated.