Please use this identifier to cite or link to this item: http://hdl.handle.net/11607/256
Full metadata record
DC FieldValueLanguage
dc.contributor.advisorPaşa, Serdar-
dc.contributor.authorSaruhan, Barış-
dc.date.accessioned2015-05-29T13:12:08Z-
dc.date.available2015-05-29T13:12:08Z-
dc.date.issued2007-01-01-
dc.identifier.urihttp://194.27.38.21/web/catalog/info.php?idx=32911322&idt=1-
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11607/256-
dc.description.abstractannulata'nın neden oldugu sıgır theileriosisinin tedavisinde piyasaya yeni çıkan buparvaquone etken maddeli Buparvon (ALKE, stanbul)'un etkinligi arastırıldı. Çalısmada, Adnan Menderes Üniversitesi Veteriner Fakültesi ç Hastalıkları Büyük Hayvan Klinigine getirilen veya sahada T. annulata ile dogal enfekte toplam 10 sıgır kullanıldı. Theileriosisin tanısı, Giemsa ile boyanmıs kan frotilerinin mikroskobik bakısında eritrositler içersinde etkenin piroplazmik formlarının görülmesi ile konuldu. Tedavi öncesi hasta hayvanların klinik muayenelerinde; beden ısısı, nabız ve solunum sayısında artıs, istahsızlık, zayıflama, durgunluk, yüzeysel lenf yumrularında tek veya çift taraflı büyüme, kıl örtüsünün mat ve karısık oldugu, konjunktiva ve görülebilir mukozaların hiperemik oldugu belirlendi. Hastaların bazılarında konjunktivada ödem ve petesi tarzında kanamalar, sallantılı yürüyüs, seröz karakterde göz yası ve burun akıntısı, akcigerlerde ise sertlesmis veziküler sesler belirlendi. Tedavi öncesi Htc degerde ve Hb konsantrasyonunda azalma, AST, üre ve trigliserit düzeylerinde artıs, WBC, kreatinin, albumin, kalsiyum ve kolesterol düzeylerinin ise normal degerler içinde oldugu belirlendi. Tedavi öncesi theileriosisli sıgırlarda parazitemi düzeylerinin %8 ile %39 arasında oldugu belirlendi. Theileriosis tanısı konulan sıgırlara 2,5 mg/kg tek doz Buparvaquone (Buparvon, ALKE, Türkiye) kas içi yolla uygulandı. Buparvaquone uygulamasından sonraki 1., 3. ve 7. günlerde klinik ve laboratuar bulguları belirlendi. Theileriosisli sıgırların büyük bir çogunlugunda buparvaquone uygulamasından 1 gün sonra yem almaya ve su içmeye basladıgı, tedaviden sonraki 7. günde ise büyüyen lenf yumrularının küçülmeye basladıgı, kıl örtüsündeki matlık ve karısıklıgın kayboldugu, seröz göz yası ve burun akıntısının görülmedigi ve akcigerlerdeki sertlesmis veziküler seslerin normale döndügü, konjunktivada belirlenen hiperemi, ödem ve petesiel kanamaların tamamen kayboldukları belirlendi. Buparvaquone ile tedaviden sonraki 1., 3. ve 7. günlerde o beden sıcaklıgı ve solunum sayısının tedavi öncesine göre önemli (p<0.05) düzeyde azaldıgı, nabız sayısındaki azalmanın ise anlamlı olmadıgı belirlendi. Buparvaquone ile tedaviden sonraki 1., 3. ve 7. günlerde Hb, serum üre, trigliserit düzeylerinin ve AST aktivitelerinin azaldıgı, lökosit sayısının arttıgı, Htc, serum kreatinin, albumin, kalsiyum ve kolesterol konsantrasyonlarındaki degisimlerin ise anlamlı olmadıgı belirlendi. Theileriosisli sıgırların tümünde buparvaquone uygulamasından sonraki 1. günde etkenin piknotik noktalar halinde dejenere olmus piroplazm formlarına, 3. günde piknotik olan etkenlerin sayısının azaldıgı, 7 günde ise %1 civarında oldugu belirlendi. Sonuç olarak, T. annulata ile dogal enfekte sıgırların tedavisinde, 2,5 mg/kg buparvaquone (Buparvon, ALKE, Türkiye)'un derin kas içi yolla tek doz uygulamasının saha kosullarında etyolojik, klinik ve laboratuar bulguları bakımından etkili oldugu, ancak ilacın etkinliginin belirlenmesinde daha fazla sayıda dogal olarak enfekte olan ve deneysel olarak belirli susla, aynı yas ve aynı ırktan olan hayvanların kullanıldıgı, kontrol grubu da bırakılarak yapılacak çalısmalara gereksinim duyulmaktadır. In this study, it was aimed to examine the efficacy of buparvaquone (Buparvon, ALKE, Istanbul) in the treatment of theileriosis in cattle ?the causative agent T. annulatawhich causes direct and indirect gross economical loose in Turkiye. Ten cattle naturally infected with T. annulata either referred to the large animal clinics, or determined in the field were used in this study. Theileriosis was microscopically diagnosed in thin blood smears staind with Giemsa stain with determining the piroplasmic forms of the causative agent in in the erythrocytes. In clinical examination of the cattle before the treatment; inappatence, weight loss, uncounsosness, uni or bilateral enlargement of lymph nodes, dullness on the skin, hyperemic mucosal membrans, fever and increase in respiratory rates and pulsation. Some of the cattle had conjunctival edema, petechie, incoordination, nasal and ocular congession and abnormal vesicular lung sounds. In laboratory examinations before the treatment, decraese in Htc, Hb levels, and increase in AST, urea and trigliserit concentrations, however, WBC, creatinine, albumin, calsium and cholesterol concentrations were all within the normal ranges. Parasitemia level before treatment determined from the thin blood smears was 8% to 39%. Buparvaquone (Buparvon, ALKE, Istanbul) was administered intramuscullary to the cattle with theileriosis at a single dose of 2,5 mg/kg. Clinical and laboratory changes had been determined 1, 3 and 7 days after buparvaquone administration. On the first day after buparvaquone administration, most of the cattle had began to eat and drink water. On the 7th day of the study, lymph nodes had begun to decrease in size, fur coat has returned to normal, nasal and ocular congession had stopped, akcigerlerdeki sertlesmis veziküler seslerin normale döndügü and edema, congession and petechie could no more be noticed in mucosal surfaces. 1, 3 and 7 days after buparvaquone administration average body temperature and respiratory rates had significantly (p<0.05) decreased and mean pulsation rates has also decreased without showing an significance. 1, 3 and 7 days after buparvaquone administration decrease in Hb, serum urea, trigliserit and AST levels and increase in WBC numbers had been determined, however Htc, serum creatinine, albumin, calcium and cholesterol concentration did not change. In all infected cattle the agent had been dejenerated to pycnotic forms on day 1 after buparvaquone administration, and their numbers had begun to decrease on day 3 and about 1 % on slides had been seen on day 7. As a result, it was concluded that a single deep intramuscullary dose of 2,5 mg/kg buparvaquone (Buparvon, ALKE, Istanbul) was found to be effective in the treatment of cattle theileriosis which are naturally infected with T. annulata, however further studies are needed with control groups of the same breed and age of definite subtype, in suitable numbers of naturraly infected and experimentally infected cattle.tr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherAdnan Menderes Üniversitesitr_TR
dc.subjectSığırtr_TR
dc.subjectCattletr_TR
dc.subjectTheileria annulatatr_TR
dc.subjectbuparvaquonetr_TR
dc.titleTheileriosisli sığırlarda buparvaquone (Buparvon)un terapotik etkinliğitr_TR
dc.title.alternativeTherapoetic efficacy of buparvaquone (Buparvon) in cattle with Theileriosistr_TR
dc.typeThesistr_TR
Appears in Collections:Yüksek Lisans

Files in This Item:
File Description SizeFormat 
baris_saruhan_ozet_en.pdf29.7 kBAdobe PDFView/Open
baris_saruhan_ozet_tr.pdf38.19 kBAdobe PDFView/Open
baris_saruhan_tez.pdf1.69 MBAdobe PDFView/Open


Items in DSpace are protected by copyright, with all rights reserved, unless otherwise indicated.