DSpace Collection:
http://hdl.handle.net/11607/1835
2024-03-28T20:25:44ZAktarım ve karşı-aktarım
http://hdl.handle.net/11607/2002
Title: Aktarım ve karşı-aktarım
Authors: Danacı, Ayşen Esen
Abstract: Aktarım ve karsıt aktarım terimleri ilk olarak psikanalitik kuram içinde tanımlanmıs ve psikanalitik tedavinin
temel araçları olarak kullanılmaya baslanmıstır. Daha sonraları bu iki kavramdan degisik psikoterapi yöntemleri
içinde de söz edilmege baslanmıs ve günümüzde neredeyse, hasta-hekim iliskisinin her türünde önemli bir yeri
oldugu fark edilmege baslamıstır. Bu nedenle günümüzde bu kavramlar sadece psikanalitik psikoterapide degil
belki de günlük tıp pratiginin her alanında degerlendirilmeli ve hekimlerin bu konudaki bilgileri ve
farkındalıkları arttırılmalıdır. Bu yazıda aktarımve karsı aktarımönce psikanalitik psikoterapi içinde ele alınacak
ve gözden geçirilecek daha sonra ise bu kavramların nasıl gelistigi ve hekim ile hasta iliskisi içindeki rolü
incelenecektir.; Transference and countertransference terms were first described in psychoanalytic theory and were used as the
basic tools of psychoanalytic psychotherapy. Later on these terms were started to be used in different kinds of
psychotherapies and recently transference and countertransference started to play an impotant role in every kind
of patient physician relationship. For this reason this terms should not only be taken into account in
psychoanalysis but in all fields of every day medical practice. In this paper first tansference and
countertransference were reviewed in psychoanalytic perpective and then its development and role in the patient
physician relationship was examined.2009-01-01T00:00:00ZLenf nodu metastazı yapan bir adrenal ganglionörom: olgu sunumu
http://hdl.handle.net/11607/2001
Title: Lenf nodu metastazı yapan bir adrenal ganglionörom: olgu sunumu
Authors: Tataroğlu, Canten; Döger, Füruzan; Çetin, Zeliha; Özbaş, Serdar; Erpek, Hakan
Abstract: Ganglionöroma sempatik sinir sisteminin iyi diferansiye bir tümörüdür. Adrenal bezde nadiren görülür. En sık
görülen tutulum yerleri posterior mediasten ve retroperitondur. Bu tümörler benign olmasına karsın nadiren
bölgesel lenf nodlarına metastaz yaparlar. Genellikle klinik olarak bulgu vermezler ve baska sebepler için yapılan
arastırmalarda rastlantı sonucu saptanırlar. Histopatoloji, ganglionöroma tanısını koyma ve ganglionöroblastom
ile nöroblastom ayırıcı tanısını koymada en önemli basamaktır. Burada sol adrenalde ganglionöroma saptanan
eriskin bir hasta sunulmaktadır. Histopatolojik bakıda adrenalde matür ganglion hücreleri ve Schwannian
stromadan olusan tümöral lezyon izlendi. Paraaortik lenf nodlarında benzer tümör dokusu saptandı. Adrenal
bezde ganglionöroma nadir görülür ve operasyon öncesinde tanı koymak çok zordur. Histopatolojik inceleme
tanı koymada en önemli basamaktır.; Ganglioneuroma is a well differentiated neoplasia of sympathetic nervous system. It is rare in the adrenal gland. The most common sites of involvement are the posterior mediastinum and retroperitoneum. These tumors though benign, can very rarely metastasize to regional lymph nodes. They are usually clinically silent and detected during exploration of other unrelated conditions. Histopathology is the only tool to diagnose ganglioneuroma and to differentiate it from ganglioneuroblastoma and neuroblastoma.We present an adult case with ganglioneuroma in her left adrenal. Histopathological examination showed that the tumoral lesion was a ganglioneuroma composed of both mature ganglion cells and Schwannian stroma arising in the adrenal gland. The paraaortic lymph node showed the same tumoral tissue. In conclusion, ganglioneuroma occurs rarely in adrenal gland and pre-operative diagnosis is difficult. Histopathological examination is the crucial step of diagnosis.2009-01-01T00:00:00ZYılan ısırığına bağlı nekroz olgusu
http://hdl.handle.net/11607/2000
Title: Yılan ısırığına bağlı nekroz olgusu
Authors: Çakır, Beyhan; Çobanoğlu, Bengü; Aygıt, Ahmet Cemal
Abstract: Dünyadaki 2500-3000 tür yılanın yaklasık 1/3'ü zehirli iken; bunlardan ülkemizde bulunan toplam 54 türden 1'i
zehirli, 3'ü yarı zehirli, gerisi ise zehirsizdir. Ülkemizde özellikle kırsal kesimlerde ve yaz aylarında yılan ısırıgı
vakalarına sık rastlanılmaktadır. Hafif zehirlenmelerde destek tedavisi yeterliyken, daha agır vakalarda
yatırılarak antiserum tedavisi yapılmalıdır. Ülkemizde agırlıklı olarak bulunan engerek ailesi yılanların
hepatotoksik zehirleri oldugundan lokal sisme, ekimoz ve kan tablosu degisikliklerine sık olarak rastlanır.
Nekroz ve kompartman sendromu gelisen olgularda cerrahi tedavi gerekir. Isırılan bölge %90-98 oranında
ekstremiteler olmakla beraber, bas ve gövde ısırıkları en tehlikeli ısırık bölgeleridir. Bu yazıda, oldukça az
rastlanan ekstremite dısı yılan ısırıgına baglı meydana gelen doku nekrozlu bir olguyu sundu.; There are 2500-3000 types of snakes all around the world, of which % are poisonous. In our country, there are 54 types of snakes one of which is poisonous, 3 semi poisonous and the rest are non-poisonous. Snake bites are frequently seen during the summer months in the rural areas of Turkey. Moderate cases may be treated conservatively whereas severe cases may require antiserum therapy. The viper which is frequently encountered in snake bites possesses hepatotoxic poison which causes local swelling, ecchymoses and changes in the blood profile. Surgery is indicated in patients with necrosis and compartment syndrome. Although extremities are the most frequently affected sites with 90-98% incidence, bites in the head and trunk area have most severe consequences.We present a rare case of non-extremity snakebite which caused tissue necrosis.2009-01-01T00:00:00ZProtein C eksikliği
http://hdl.handle.net/11607/1999
Title: Protein C eksikliği
Authors: Yavaşoğlu, İrfan; Kadıköylü, Gürhan; Bolaman, Zahit2009-01-01T00:00:00Z