DSpace Collection:http://hdl.handle.net/11607/19862024-03-28T11:58:19Z2024-03-28T11:58:19ZMitral kapak replasmanı sonrası gelişen ender yerleşimli periprostetik kaçak: olgu sunumuBadak, İsmailGürcün, UğurBoğa, MehmetÖzkısacık, Erdem Alihttp://hdl.handle.net/11607/22142016-03-03T01:00:52Z2004-01-01T00:00:00ZTitle: Mitral kapak replasmanı sonrası gelişen ender yerleşimli periprostetik kaçak: olgu sunumu
Authors: Badak, İsmail; Gürcün, Uğur; Boğa, Mehmet; Özkısacık, Erdem Ali
Abstract: Mitral kapak replasmanı sonrası protez kapak ile mitral anülüs arasından kaynaklanan paravalvüler kaçak, ender
görülen komplikasyonlardandır. Paravalvüler kaçagın olusumunda cerrahi teknik ve hasta ile ilgili faktörler rol
oynayabilir. Daha önce mitral yetmezligi nedeniyle mitral kapak replasmanı uygulanıp, ilk ameliyatta kullanılan
dikis teknigine baglı oldugu düsünülen anterior anülüs yerlesimli mitral paravalvüler kaçak nedeniyle 6 yıl sonra
reopere edilen 65 yasındaki olgu sunulmaktadır.; Paravalvular leak at the suturing site of prosthetic valve in the mitral annulus following mitral valve replacement
is a rare complication. Paravalvular leak may be due to surgical technique used for valve replacement and other
patient-related factors. A 65 year old patient who was reoperated for mitral paravalvular leak located in the
anterior annulus which might be due to the suturing technique used at the valve replacement operation is
presented.2004-01-01T00:00:00ZDoğumsal çift dudak deformitesi : 8 olgunun sunumuCopcu, EraySivrioğlu, Nazan ŞahinÖztan, Yücelhttp://hdl.handle.net/11607/22132016-03-03T01:00:42Z2004-01-01T00:00:00ZTitle: Doğumsal çift dudak deformitesi : 8 olgunun sunumu
Authors: Copcu, Eray; Sivrioğlu, Nazan Şahin; Öztan, Yücel
Abstract: Dogumsal çift dudak nadir rapor edilen, ancak sık görülen bir anomalidir. Bu klinik durum sıklıkla izole bir
deformite olarak görülse de, bir sendromun parçası da olabilir. Sıklıkla erkeklerde görülen ve patogenezi
embriyolojik gelisimdeki defektlerle açıklanmaya çalısılan bu deformite ile ilgili olarak literatürde yirmiden az
sayıda yayınlanmıs çalısma vardır. Bizim çalısmamızda, kadın erkek sayısı esit olup olguların hepsi estetik
yakınmalarından dolayı doktora basvurmuslardır. Olguların hepsine lokal anestezi altında eliptik eksizyon
yapılmıstır. Alınan cerrahi örneklerin patolojik incelemeleri normal dudak mukozası olarak rapor edilmistir.
Olguların hiçbirinde post-operatif erken yada geç komplikasyon görülmeyip istenilen kozmetik sonuç elde
edilmistir. Bir olguda parsiyel çift dudak deformitesi saptanmıs olup, bilgilerimize göre literatürde parsiyel çift
dudak deformitesine ait bir yayın yoktur. Sonuç olarak bu çalısmada, dogumsal çift dudaga sahip toplam 8 olgu
sunulmus ve bu deformitenin etyolojisi, görülme sıklıgı ve tedavi yöntemleri literatürdeki bulgular esliginde
tartısılmıstır.; Although congenital double lip deformity is not an uncommon condition, this deformity was presented rarely in
the literature. Congenital double lip deformity may be present either as an isolated anomaly or a component of a
syndrome. However less than twenty reports were presented in the literature, males were affected predominantly
and pathogenesis of this deformity was explained by the embryological defects. In our study male to female ratio
was equal and all patients were operated since the aesthetical reason. Elliptical excision was performed under the
local anesthesia in all patients. All specimens were evaluated pathological and reported as “normal lip mucosa”.
There were no early or late post-operative complication and aesthetical results were achieved in all patients. One
case of our patients had partial congenital lip deformity, best of our knowledge; there was no data about the partial
congenital lip deformity. Finally, in this study we present eight cases with congenital double lip and discuss the
etiology, incidence and treatment modalities according to the data presented in the literature.2004-01-01T00:00:00ZDown sendromlu bir olguda bazal gangliyon kalsifikasyonuKendirli, TanılBingöler, Bahar EmineTutar, Ercanİnce, ErdalDeda, Gülhishttp://hdl.handle.net/11607/22122016-03-03T01:00:52Z2004-01-01T00:00:00ZTitle: Down sendromlu bir olguda bazal gangliyon kalsifikasyonu
Authors: Kendirli, Tanıl; Bingöler, Bahar Emine; Tutar, Ercan; İnce, Erdal; Deda, Gülhis
Abstract: Sekiz yasında, Down sendromlu, erkek hasta pnömoni ve solunum yetmezligiyle ÇocukYogun BakımÜnitesine
kabul edildi. Izleminde tremor, strabismus, idrar retansiyonu ve klonus fark edildi. Bu nörolojik bulgular için
çekilen bilgisayarlı beyin tomografisinde bilateral bazal gangliyon kalsifikasyonu gösterildi. Ayrıca nörolojik
bulgular kusmalarını önlemek amacıyla baslanan metoklopramide baglandı. Hastanın bazal gangliyon
kalsifikasyonunun TORCH, metabolik ve endokrin nedenlere baglı olmadıgı gösterilerek Down sendromuna
baglı oldugudüsünüldü.; Eight-year-old boy with Down syndrome was accepted to The Pediatric Intensive Care Unit for pneumonia and
respiratory failure. Tremor, strabismus, urinary retantion and clonus were observed during his hospitalization.
Bilateral basal ganglia calcification was demonstrated by computerized tomography neurologic findings were
included to be due to metoclopramid which had been begun for vomiting. Bilateral basal ganglia calcification was
decided to be due toDownsyndrome after excludingTORCH,metabolic and endocrin causes.2004-01-01T00:00:00ZAdnan Menderes Üniversitesi'nde izlenen zehirlenme olgularıKurt, İbrahimErpek, GünerKurt, NilGürel, Ayşehttp://hdl.handle.net/11607/22112016-03-03T01:00:47Z2004-01-01T00:00:00ZTitle: Adnan Menderes Üniversitesi'nde izlenen zehirlenme olguları
Authors: Kurt, İbrahim; Erpek, Güner; Kurt, Nil; Gürel, Ayşe
Abstract: Bu çalısmada zehirlenme nedeni ile Acil Servise basvuran ve sonrasındaYogun BakımÜnitesi'ne izlenen
hastalar hakkındaki verileri degerlendirmek ve epidemiyolojik çalısmalar için ön veri toplamak amaçlanmıstır.
Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde 1 Ocak 2000- 31 Aralık 2003
arasında zehirlenme nedeni ile Acil Servis'e basvuran 15 yas üzeri hastalar ve bunlardan Yogun Bakım
Ünitesi'nde (YBÜ) izlenen olgular geriye dönük olarak yas, cins, alınan toksik maddenin türü, hastanede kalıs
süreleri, ve mortalite açısından degerlendirilmislerdir.
Acil servise basvuran zehirlenme olgularının toplam hastalara oranı % 0.5 (156/32891) olarak
bulunmustur. Bunların%65.3'ü kaza sonucu, kalanı ise intihar amaçlıdır. Olguların%60.2'si kadındır ve 15-24
yas grubunda yogunlasmıstır. En sık görülen zehirlenme oral yolla olusmustur (% 64.1). Acil servise basvuruda
oral ilaç alımından sonra en sık görülen olgular hayvansal zehirlenmeler, gıda zehirlenmeleri, kaza ile kostik
alımı, karbon monoksit inhalasyonu ve tarımilacı alımıdır.
Yogun Bakım Ünitesi'nde izlenen 48 hastanın (% 30.8) çogu kadındı (% 58.3). Zehirlenme nedeniyle yogun
bakım ünitesine yatısın % 70,9'unu intihar olguları olusturmaktadır. Yas ortalaması 31.12 15.77 olmustur.
Hastalar ortalama 3.5 gün (1- 18 gün) süresince YBÜ'nde gözlenmislerdir . YBÜ'nde yatan hastalardan besi 2 ile
5 gün arasında ventilatöre baglanmıstır. Organofosfatla intihar eden 1 hasta ölmüs, bunun dısında tüm hastalar
sifa ile taburcu olmustur.
Bu çalısma Aydın yöresindeki zehirlenmeler için epidemiyolojik ön bilgi olusturma konusunda
ipuçları vermektedir.; The objective of this retrospective hospital-based study was to evaluate the rate and characteristics
of acute human poisoning in our province (Aydın,Turkey).
All cases of acute human poisonings admitted to the Emergency Department of the Adnan Menderes
University Hospital, in Aydın, Turkey, between January 1 2000 and December 31 2003, were included in the
study. The rate and causes of mortality from poisoning as well as demographic data of the patients were
investigated.
There were 156 (0.5%) poisoning cases within a total of 32,891 patients admitted to the emergency
department. Of the poisoning cases, 60.2% were female. Poisonings made a peak between the ages of 15 and 24.
The majority resulted from oral ingestion with deliberate intake, accounting for 64.1% of the cases. Most of the
suicide attempt cases were also females. The most common cases except for therapeutic agents are bites, food,
and oral ingestion of chemical products, carbon monoxide inhalation, and pesticides. Fourty-eight patients (30.8
%) were admitted to intensive care unit, which 58.3%were female. One patient died in the intensive care unit.
Data presented in this article provide preliminary results on the pattern of symptomatic poisonings
inAydın.2004-01-01T00:00:00Z